103 yıl önce bugün, emperyalizme boyun eğmemek için başlatılan büyük kurtuluş mücadelesi, milletin inancı ve ordunun kahramanlığıyla zaferle sonuçlandı. Türk milleti, kendisini esaret altına almak isteyen işgal güçlerini, Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde tarih sahnesinden sildi.

Tarihe Altın Harflerle Yazılan Destan

Bu zafer, Atatürk’ün İstanbul’daki işgali kabul etmeyerek Samsun’a doğru yola çıkmasıyla başlayan milli mücadelenin taçlanmış hâlidir. “Geldikleri gibi giderler” diyerek kurtuluş meşalesini yakan Gazi Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak bastığında umut yeniden filizlendi.

Atatürk, Büyük Nutuk’ta o günkü karanlık tabloyu şu sözlerle anlatır:
"1919 yılı Mayısının 19'uncu günü Samsun'a çıktım. Ülkenin genel durumu ve görünüşü şöyledir: Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı’nda yenilmiş, ordusu dağıtılmış, millet yorgun ve fakir bir durumda… Saltanat makamı şahsını koruma kaygısında, hükümet âciz ve korkaktır. Ordunun elinden silahları alınmış…"

İşte böyle bir ortamda Türk milleti, Atatürk’ün “Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır” sözüyle inancını diri tuttu ve bağımsızlık için varını yoğunu ortaya koydu.

Büyük Taarruz: 30 Ağustos’a Giden Yol

1919’da başlayan milli mücadele, 26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz’un başlamasıyla en kritik aşamaya geldi. Türk ordusu bir yıl süren hazırlığın ardından Başkomutan Mustafa Kemal’in emriyle harekete geçti.

26 Ağustos sabahı saat 04.30’da başlayan taarruz, kısa sürede Tınaztepe, Belentepe ve Kalecik Sivrisi’nin alınmasıyla devam etti. Ardından Afyonkarahisar kurtarıldı. 30 Ağustos sabahında ise Dumlupınar’da Başkomutan Mustafa Kemal’in yönettiği meydan muharebesinde kahraman Mehmetçik düşmanı kesin bir yenilgiye uğrattı.

Bu zafer, Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktası oldu. İşgal güçleri için artık dönüş başlamıştı. Atatürk’ün tarihi emri ise zaferin şifrelerini veriyordu:
“Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!”

Bu emirle Türk ordusu, İzmir’e ilerledi ve 9 Eylül 1922’de İzmir kurtarıldı. Atatürk’ün dediği gibi, işgalciler “geldikleri gibi gittiler.”

30 Ağustos’un Anlamı

30 Ağustos Zaferi, sadece bir askeri başarı değil; milletin bağımsızlık ruhunun, özgürlük aşkının ve imkânsızlıklara karşı direnişinin simgesidir. Bu zafer, Lozan Antlaşması’na ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolu açmıştır.

Bugün bizlere düşen görev, 103 yıl önceki kararlılığı unutmamak ve Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmaktır.

Dare Medya olarak 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyor, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi minnetle anıyoruz.