DareMedya
2024-05-04 20:39:12

Güzel İnsanlar

Hasan Fatih ÖZSÜMER

04 Mayıs 2024, 20:39

Zenginlik ve konforunu paylaşmak istemeyenlerin hepsi kendilerinden daha zor yaşayan insanlara tavsiyelerde ve telkinlerde bulunuyor.

Milli manevi değerlerden, sabırdan, disiplinden çok çalışmaktan, davalardan, tutumlu olmaktan, işine sarılmaktan, dünya ile bütünleşmekten, sabredin sonu güzel olacaklardan falan söz ediyor.

Bunları paylaşamıyorlar çünkü paylaşmak bereket ihsanıdır ve Allah ‘Helal’ olana bereket verir.

Haramda çokluk, helal olanda bereket vardır.

Yasal olan her şeyi helal zanneden bu zihniyet, çürümüş bir elmanın diğer sağlam elmaları da bozması gibi topluma bulaşarak yayılmaya ve yaşamaya ve memleketi bataklığa çevirmeye devam ediyor.

Bunların bir başka versiyonu ise alenen haram olan işlere bulaşıp bunları helalleştirecek içtihat, uydurma hadis, cımbızla çekilme ayetler.

Saçma sapan mukayeseler ya da kötü örnekleri örnek alarak, putperestçe yaşamanın yollarını konforlarını genişleterek ararlar.

Milyonlarca liralık araçlar, her gidilen lüks mekândan çekilen fotoğraflar, görüşülen makamlarla, şarkıcılarla, sporcularla, sanatçılarla (!) samimi pozlar ve konfor dünyalarını göstermek bunlar için çok önemlidir.

Kimileri kendini, kimileri çakma hallerini, kimileri sözde davalarını, kimi kendi yaşamadıkları ideallerini, kimileri dini motifleri satarak ama neticede hepsi dillerinin hünerlerini ve omurgalarının esnekliklerini satarak hayatlarını geçirirler.

Çünkü satacak gösterecek başka bir şeyleri, söyleyecek sözleri, anlatacak bir şeyleri ve daha önemlisi başkalarını dinleyecek derinlikleri yoktur.

Çok konuşan sığ olandır. Dinleyen ve az konuşan ise derin…

Ve milyonlarca insan imrenerek bu insanları sosyal medyadan takip eder, paylaşımlarını beğenir.

Onlara dokunabilmek hayalini de ne yazık ki kurarlar.

Gittikleri yerlerde kalabalıklar oluşur hemen.

Sahte gülüşleri ile selfi ve fotoğraf çektirmek onların gıdasıdır.

Türkiye’ nin en büyük şairlerinden Sezai Karakoç’ un elinde pazar torbasıyla yolda yürürken, o tanınmaz o halini hatırlayın.

‘Kaderin üzerinde bir kader vardır ‘ dizesini yazarken Sezai Karakoç’ un kolunda milyonlarca liralık saat yoktu.

Olsa zaten bu sözü yazan değil, başkalarının yazdığını alıp rollerle başkalarına satan olurdu.

Ülkenin yine en büyük şairlerinden ve düşünce insanlarından İsmet Özel, toplu taşıma araçlarını kullanır. ‘ Şükür ki Allah vardır ve benim işim Allah’ a kalmıştır’ diyen bir İsmet Özel, asla lüks bir aracın arka sağ koltuğundan inmeyi hayal bile etmemiştir.

Beni neyle karşılamaya geleceksiniz diye sormaz ya da bana Business Uçak bileti alıp Hilton’ da yer ayırtın demez. İşi Allah’ a kalan bunlara önem vermez.

Lambada titreyen alev üşüyor dizesini Mihriban’ a söyleyen Abdürrahim Karakoç, inanın ama o Mihriban ile Monaco’ da İstakoz yemenin asla hayalini kurmamıştır.

Çünkü o, Mihriban ile nerede olduğuna değil, Mihriban’ ı ile olup olmadığına bakar

Son dönemin bilge isimlerinden Ahmet Tezcan vardır. Gazeteci, Yazar. Sevda Kuşun Kanadında ve Aliya dizileri onun senaryolarıdır.

Birçok kitabı da var.

Abbara en bilinenlerinden.

Erdoğan’ ın ilk basın danışmanı.

Ayvalık’ta son derece mütevazı bir hayat sürüyor. Twitter hesabını takip edin görün ibret alın.

Bu insanların hepsinin ortak özelliği ‘ Vazgeçmiş’ olmalarıdır.

Onlar inandıkları gerçekler üzerine, hakikati yaşamaya çalışırlar.

Onlar gerçekten özgür ruhlardır, onlar ruhlarını özgürleştirmiş insanlardır.

Onlar vazgeçerek özgürleşen ruhlar oldukları için şöhret olmak Onlara zul gelir, tanınmaktan rahatsız olurlar.

Ve Onların her kelimesi hasbi, her halleri hayâ üzerine olduğu için söyledikleri ve yaptıkları her şey bir ders bir ibret vesilesidir.

Saati kollarına sadece zamanı merak ettikleri için takarlar.

Sofralarında ne yemeğin olduğu veya ne yedikleri önemli değildir.

Onlar için yemeğin kiminle yenildiği, helal olup olmadığı önemlidir,

Kıyafetleri temiz mi yırtık mı buna bakarlar. Beğendiklerini alırlar ama esnaftan ama pazardan ama mağazadan.

Mesela araba onlar için sadece bir ulaşım aracıdır. Markasına modeline değil, gidecekleri yere ulaşmaya bakarlar.

Ve onlar da paylaşırlar.

Nelerini paylaşırlar?

Sofralarını, sohbetlerini paylaşırlar. Bazen kelimelerle paylaşırlar. Bazen bir ekmeği bölerek, bazen bir kediyi beslemek için yağmurun altına mama götürerek, bazen de masalarına konan kuşa ekmek kırıntılarını vererek.

Bu insanlara değer verin verecekseniz.

Dinleyecekseniz onları dinleyin.

Onlarla konuşmaya çalışın.

Özenecekseniz onlara özenin.

O haller ile hallenmeye çalışın.

Gidecekseniz Onlara gidin; fikren, bedenen, halen ve onları okuyup dinleyerek.

04 Mayıs 2024

Hasan Fatih Özsümer

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.