Brüksel’de TÜBİTAK Ufuk Avrupa Proje Pazarı açılışında açıklamalarda bulunan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, “Avrupa Birliği, hem ithalat hem de ihracat açısından en önemli ticaret ortağımız olmasının yanı sıra Türkiye'deki yatırımların da önemli bir kaynağıdır. Geçtiğimiz yıl mamul mallardaki ihracatımız yaklaşık 240 milyar dolara ulaştı. Buna karşılık, Türkiye'nin AB'den 261 milyar dolar tutarında mamul mal ithalatı gerçekleşti. Türkiye, stratejik coğrafi konumu, gelişmiş fiziki ve teknolojik altyapısı ve nitelikli işgücü sayesinde AB'deki endüstriyel değer zincirlerinde önemli bir rol oynamaktadır” dedi.
“ODAK NOKTAMIZ SADECE TÜKETEN DEĞİL, GELİŞTİREN OLMAK”
Bakan Kacır, Türkiye’nin kritik teknolojileri sadece tüketen değil, üreten bir ülke olmak için çalıştığını belirterek, “Türkiye son yirmi yılda özellikle üretim, Ar-Ge ve inovasyon alanlarında güçlü bir ekosistem oluşturmuştur. Odak noktamız, kritik teknolojilerde sadece tüketici olmak değil, aynı zamanda bu teknolojileri geliştiren, üreten ve ihraç eden bir ülkeye dönüşmektir. Sektörlerimizin rekabet gücünü korumak ve çocuklarımıza yaşanabilir bir gelecek sağlamak için Türkiye, Avrupa Yeşil Anlaşması’nın ilerleyişini yakından takip etmektedir. Akıllı ve elektrikli otomobilimiz TOGG bu yaklaşımı örneklemektedir. Türkiye şu anda güneş panelleri üretiminde Avrupa'da birinci, dünyada ise dördüncü sırada yer alıyor” ifadelerini kullandı.
“DÜNYA BANKASI PROJELERİNE 750 MİLYON EURO DESTEK”
Türkiye ve Dünya Bankası iş birliğinde geliştirilen iki projeye 750 milyon dolar destek geldiğini vurgulayan Kacır, “Bu yıl Dünya Bankası ile sektörümüzün yeşil dönüşümünü ilerletmeye adanmış bir Türkiye Yeşil Sanayi Projesi başlattık. Dünya Bankası ile bir diğer işbirliğimiz ise Türkiye'nin organize sanayi bölgelerinin verimliliğini ve rekabet gücünü artırmaya odaklanıyor. Bu iki programa toplam 750 milyon Avro destek sağlanmıştır” dedi.
“İSRAİL-FİLİSTİN MESELESİ 7 EKİM’DE BAŞLAMADI”
Bakan Kacır, konuşmasını tamamlamadan önce İsrail-Filistin konusunda da değerlendirmede bulundu. Kacır, iki ülke arasındaki meselenin 7 Ekim’de başlamadığının altını çizerek, “Konuşmamı tamamlamadan önce, gelecek nesiller için insanlığın sorunlarını çözmenin yollarını tartıştığımız bu toplantıda, mevcut duruma ilişkin görüşlerimizi tekrar paylaşma ihtiyacı duyuyorum. Aslında Büyükelçimiz Türkiye'nin pozisyonunu çok iyi paylaştı. İsrail ve Filistin meselesi 7 Ekim'de başlamadı. Devletlerin kesinlikle masum insanlara, sivillere, okullara, çocuklara, hastanelere saldırma hakkı yoktur. Maalesef şu anda İsrail'in yaptığı tam da budur. İhtiyaç duyulan şey, Gazze'ye insani yardımın ulaşmasına izin veren acil bir ateşkes ve 1967 sınırlarında iki devletli bir çözüm için bir sürecin başlatılmasıdır” diye konuştu.
(DHA)