Bir Şehrin Yüreğine Gömülen Adam

Bugün Ferdi Zeyrek’e yürekten bağlı binler vardı.

Bir Şehrin Yüreğine Gömülen Adam

Ferdi Zeyrek’in Ardından

Bir adam vardı…
Herkesin değil, her kesimin yüreğinde yer etmiş bir adam…
Sadece bir başkan değil; bir evlat, bir kardeş, bir dost, bir omuzdu.
Dünya gözüyle ayrıldı aramızdan… ama arkasında öyle bir iz bıraktı ki;
renkler sustu, bayraklar birleşti, fikirler secdeye durdu…

Bugün Manisa suskun.
Bugün meydanlarda hıçkırık var.
Bugün öyle bir kalabalık vardı ki; sağcısı, solcusu, dindarı, seküleri yoktu.
Bugün insan vardı.
Bugün Ferdi Zeyrek’e yürekten bağlı binler vardı.

İnanılmazdı…
Hayatında belki bir kez elini sıkmamış, sadece adını duymuş binlerce insan,
Ferdi Zeyrek’in ardından gözyaşı döktü.
Çünkü o, gönül dilini bilenlerdendi.
Siyasi kimliğinin ötesinde insan olmanın, merhametin, adaletin ve vefanın temsilcisiydi.

CHP’den seçilmişti. Ama cenazesinde AK Parti’den, MHP’den, HDP’den, İYİ Parti’den, Saadet’ten, hatta partisi olmayan yüreklerden oluşan saf vardı.
Bu safta siyaset değil, saygı vardı.
Bu safta ideoloji değil, insanlık vardı.

Ne büyük bir miras bu…
Giderken ardında bir bina, bir unvan, bir koltuk değil;
birlik duygusu, helallik, dua ve gözyaşı bırakmak…

Bugün herkes aynı gökyüzünün altında ağladı.
Bir başkandan öte, bir kalp adamı uğurlandı.
Her mezar toprakla örtülür ama bazıları dualarla, hasretle, özlemle mühürlenir.
Ferdi Zeyrek de öyle gitti.


Cenazede bir teyze, gözyaşlarını tutamadan şöyle dedi:
“Ben ölseydim keşke… Onun yapacak işleri çoktu. O gençlerin önünü açacaktı...”
Bir amca, gözleri boşluğa bakarken sesi boğuldu:
“O benim oğlumdu…”
Yalova’dan gelen bir genç, cebinden katlanmış bir fotoğraf çıkardı:
“Sadece bu fotoğrafına baktım. İçimden bir ses ‘gitmelisin’ dedi.
Ve kendimi Manisa’da, o kalabalığın ortasında buldum.”

Sokaklarda bir sessizlik vardı ama balkonlardan yükselen feryatlar vardı.
Kadınlar, yaşlılar, çocuklar…
Ortaca eşliğinde naaşı caddelerden geçerken,
ellerinde mendiller, dillerinde dualar,
gözlerinde derin bir hüzünle uğurladılar Ferdi Başkan’ı.
Bu şehir, bir evladını değil; bir yüreğini kaybetti.
Ve her şey 9 Haziran’da durdu…
Ferdi Zeyrek için fani dünya sona erdi belki,
ama gönül dünyasında sonsuzluğa adım attı.

Ve şairlerin diliyle susalım şimdi:

> “Ölüm Allah’ın emri,
Ayrılık olmasaydı...”
– Âşık Veysel


> “İnsanın bir adı olmalı,
Bir de ardında bıraktığı dua…”
– Cahit Zarifoğlu


> “Ve en güzel insanlar,
Gittiklerinde geriye en çok sevap kalanlardır.”
– Sezai Karakoç


Unvanlardan daha büyük bir iz bırakmak…
İşte bu, Ferdi Zeyrek’in gerçek eseridir.
Adı artık bir cadde tabelasında değil;
herkesin yüreğinde bir dua gibi duracaktır.

Ruhun şâd olsun Ferdi Başkan…
Sen, bu şehrin kalbine gömüldün.
Ve orada sonsuza kadar yaşayacaksın.