Günün Kutlu Olsun Annem

Dudağımızda adı, gönlümüzde sevgisi, dilinde duası eksik olmayan tüm annelerinizin anneler günü kutlu olsun.

Yaratılanlar arasındaki en aziz, en saygın, en kutlu, en kutsal, en yüce, en değerli varlık.

O, yeryüzünde salına salına dolaşırken göklerde süzülen bir kuğu gibi zarif, ince ve narin.

Ayakları altında cennet rayihaları, göğsünde misk kokuları tüllenen bir sultan,

Pabucunun tozu gözlere sürme olacak kadar aziz,

Gülünce gönüllerde güller açtıran, üzülünce yağmur yerine gözlerinden yaş dökülen, tüm hayatı boyunca inleyen, sızlayan, altın bir buhurdan gibi tüten, rahmetin tebessümüne iştiyakla yanan tutuşan, yüce bir varlıktır ana.

Ana yüreği, laf anlamaz, söz dinlemez bir alevdir.

Bir kere harlandı (alevlendi) mı, durdurabilene aşk olsun.

Sönmez, söndüremezsin.

Söndüremezsin, zira en çok anaların yüreği kanar, en çok anaların yüreği yanar, en çok anaların yüreği acır.

“Doğum ve ölüm” cesaretin en yüce iki ifadesidir annede.

Ben doğdum, beni sen doğurdun. Daha ötesi var mıdır?

Evet, en çok anaların yüreği kanar.

Anaların saçları bembeyazdır gökyüzünde yıldızlar misali.

Analar yolar en çok saçını.

Ruhundan ruhuma üfler.

En çok anaların duası aydınlatır karanlık geceleri.

En çok anaların bakışları ısıtır gönülleri.

Ana vardır, evladıyla zirvelerde yaşar, başı semalarda dolaşır.

Ana vardır, evladıyla imtihan olur perme perişan olur.

Ana vardır, firavun otağında Musa’ya anne,

Ana vardır Nuh’un, Lut’un hücresinde şeytan avenesi.

Ana vardır, Eyyub’un sabrı, Yusuf’un özlemi, İbrahim’in ateşi...

Ana vardır, sessiz, belirsiz ve meçhuldür; fakat güller, çemenler yetiştirir.

Ana vardır, adı Selvi, boyu servi, endamı güldür.

Güller dökülür geçtiği yerlere.

Gözyaşlarında meydana gelen bulutlar, Arş’a kadar yükselir.

Güldüğü zaman gülen gözlerde güller açılır.

Dağılmış saçlarını taramak için melekler koşturur.

Dudağımızda adı, gönlümüzde sevgisi, dilinde duası eksik olmayan tüm annelerinizin anneler günü kutlu olsun.