İstanbul’da Düzenlenen Güvenlik Konferansı’nda Küresel Krizler ve Karadeniz Güvenliği Masaya Yatırıldı
Konferansta Rusya-Ukrayna savaşı sonrası Karadeniz’in güvenliği, İran-İsrail savaşı ve İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları gündemin ana başlıklarını oluşturdu.
Konferansın açılış konuşmasını yapan TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, İran ile İsrail arasındaki çatışmaların bölgesel istikrarsızlığı derinleştirdiğini belirterek şu sözlerle uyardı:
“İsrail ile İran arasındaki savaşa evirilen çatışma ortamı, barışın ne denli kırılgan olduğunu ve bölgesel istikrarsızlığın tüm dünya için ne kadar tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha göstermiştir.”
Akar, geçmişte Irak örneğini hatırlatarak bugün İran’ın nükleer kapasitesine yönelik söylemlerde benzer manipülasyonların gündeme geldiğini ve bu tür istihbaratların çatışmalara bahane edilmesinin çok daha ağır sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti.
“Güçlü Devletler Diğer Halkların Varlığını Görmezden Geliyor”
Akar konuşmasında uluslararası düzene dair sert eleştirilerde bulundu. İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşturulan düzenin barış vaat etmesine rağmen adaleti sağlamadığını dile getirerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Dünya beşten büyüktür” sözünü yineledi:
“Bu söz sadece politik değil, aynı zamanda ahlaki bir duruştur. Küresel farkındalık artsa da bazı güçlü devletler hâlâ dünyanın uyuduğunu sanmaktadır. Bu kabul edilemez.”
Filistin Vurgusu: “Bu Zulüm Durdurulmalı”
Konuşmasında İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına da değinen Akar, yaşananları açık şekilde “soykırım” olarak nitelendirdi:
“Filistin’de yaşanan soykırım karşısında dünya sessiz kalamaz. Bu zulüm durdurulmalı. Eğer gerçekten demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne inanıyorsak, en çok ihtiyaç duyulan anlarda da bu değerlere sahip çıkmalıyız.”
Karadeniz'de Güvenlik ve İş Birliği Çağrısı
Konferansın ana başlıklarından biri olan Karadeniz güvenliği üzerine de değerlendirmelerde bulunan Akar, Türkiye’nin Montrö Sözleşmesi çerçevesindeki rolünü ve Tahıl Koridoru Girişimi’ni hatırlattı:
“Karadeniz, dünyanın en barışçıl denizlerinden biri olsun istiyoruz. Türkiye, Rusya-Ukrayna savaşının ilk günlerinde Montrö Sözleşmesi’ni uygulayarak bölgenin militarize olmasını önlemiştir. Ardından gelen Tahıl Koridoru Girişimi ile 34 milyon ton tahıl, dünyanın farklı bölgelerine ulaştırıldı. Bu, iş birliğinin başarabileceğini gösterdi.”
Adalet ve İnsanlık Çağrısı
Hulusi Akar konuşmasını insan onuru, iş birliği ve uluslararası adalet vurgusuyla sonlandırdı:
“Uluslararası siyasetin merkezine adaleti yerleştirmeliyiz. Krizlerin bedeli de, kalkınmanın meyvesi de paylaşılır. Karadeniz’in barış denizi olması için hep birlikte çalışmalıyız.”
Konferans, uluslararası güvenlik meselelerinde ortak akıl ve diplomatik çözüm yollarının ne kadar hayati olduğunu bir kez daha ortaya koydu.





