İLİŞKİDE KENDİNİ KAYBETMEDEN SEVEBİLMEK
İnsanın kendini kaybetmesi bazen büyük bir aşka yazılmış en güzel methiye gibi görünür:
“Senin için varım, senin için yaşıyorum.”
Bir ileri versiyonu, “Ya benimsin ya kara toprağın!”
Bu cümleler romantik Türk filmlerde alkış alır belki, ama psikolojide bunun adı bağımlı ilişkidir.
“Bağlı” değil, bağımlı,
Zararlı ve toksik,
Kirli ve şüpheli…
Bunun tam tersi bir başka uç da vardır ki kişi, partnerine ya da eşine hiç yaklaşmaz, sürekli mesafeli durur.
Uzaktır, mesafelidir, soğuktur…
Bunun adı da kaçınmalı bağlanmadır.
Sağlıklı olan ise: hem ben varım, hem sen varsın, hem de bir “biz” var.
Biz psikolojide buna güvenli bağlanma deriz.
Bu cümleye dikkat edin, güvenli bağlanan, sağlıklı ilişki kuran çiftler, birbirlerine yaslanabilir ama birbirlerini yutmazlar.
Yani ilişkide iki sandalye vardır: biri senin, biri benim.
Ama ikisi yan yana, aynı masadadır.
Ayrı gayrı değil,
Biri arkada biri önde değil,
Biri bir odada biri diğer odada değil..
Yan yana ve aynı masada.
Önce kendini bileceksin, kendini tanıyacaksın, sonra partnerini, eşini bileceksin, tanıyacaksın.
Aslında tasavvufi bir tabirle söylersek, “Kendini bileceksin ki Rabbini bilesin.”
İlişkide de böyle değil midir?
Önce kendini bileceksin.
“Ben!” diyeceksin demiyorum,
Kendini bileceksin, kendini tanıyacaksın.
Kendini bilmeyen, nerede başlayıp nerede bittiğini anlamayan insan, sevgisini de tanımlayamaz.
Sonra, ya eşini kendi eksikliklerini dolduracak bir kurtarıcı görür ya da korkudan görünmez duvarlar örer.
Çift terapilerinde en sık gördüğüm şey şudur:
“Ben” kaybolduğunda “biz” de sarsılır. Bir taraf sürekli özveri yapar, diğeri de farkında olmadan tüketir.
Oysa sağlıklı sevgi, özverinin yanında öz-değeri de korur.
Haydi bakalım size küçük bir ödev vereyim.
Alın elinize kalemi kağıdı ve “Ben kimim?” sorusuna üç kelimeyle cevap verin.
(Arzu ederseniz üç cümle de yapabilirsiniz bunu.)
Sessiz bir yere geçin, kapatın gözlerinizi, önce derin bir nefes alın, rahatlayın…
Zihninizi sakinleştirin ve yazmaya başlayın.
Yazacağınız bu kelimelerin içinde eşiniz ya da ilişkiniz olmasın.
Makamınız olmasın,
Arabanız olmasın, eviniz barkınız, paranız pulunuz, malınız mülkünüz olmasın.
İşiniz gücünüz, kartvizitiniz olmasın.
“Ben neyim? Hangi değerlerle ayaktayım?” sorusuna vereceğiniz cevap, ilişkinizdeki pusulanızı da gösterir.
Çünkü unutmayın, gerçek sevgi, “Sen olmadan ben yokum” değildir.
Gerçek sevgi, “Ben varım, sen varsın ve birlikte daha da güçlüyüz“ dür.