Enerji piyasalarındaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirten Georgieva, özellikle petrol fiyatlarındaki olası artışların dünya ekonomisi üzerinde zincirleme etkiler yaratabileceğine dikkat çekti.
“Bu tür gerilimler sadece enerji fiyatlarını değil, aynı zamanda büyüme beklentilerini de etkiler. İkincil ve üçüncül etkiler devreye girebilir. Eğer büyük ekonomilerdeki türbülanslar büyüme beklentilerini sarsarsa, bu durum küresel düzeyde aşağı yönlü revizyonları tetikleyebilir,” diyen Georgieva, ekonomik kırılganlığın arttığı bir dönemde böylesi risklerin ciddi sonuçlara yol açabileceğini vurguladı.
İran’dan Hürmüz Boğazı Kararı
Krizin tırmanmasında bir diğer önemli gelişme ise İran parlamentosundan geldi. ABD Başkanı Donald Trump’ın saldırılarına karşılık olarak İran, stratejik öneme sahip Hürmüz Boğazı’nı kapatma kararı aldı. Dünya petrol arzının yaklaşık yüzde 20’si bu boğazdan geçerken, uzmanlara göre böyle bir adım küresel ölçekte enerji arzını sekteye uğratabilir.
Enerji piyasaları bu gelişmelere hızlı tepki verdi. Pazar gecesi petrol fiyatları yüzde 5’i aşan artışla 81,40 dolarla beş ayın zirvesine çıktı. Pazartesi sabahı ise Brent ham petrolü yüzde 1,2 artış göstererek varil başına 77,94 dolar seviyesine ulaştı.
Goldman Sachs: Petrol 110 Doları Görebilir
Uluslararası yatırım bankası Goldman Sachs, Hürmüz Boğazı’ndaki geçişlerin sekteye uğraması durumunda fiyat projeksiyonlarını revize etti. Bankanın analizine göre, boğazdan geçen petrol miktarının bir ay boyunca yarıya inmesi ve ardından 11 ay boyunca yüzde 10 düşük kalması halinde, Brent petrolün varil fiyatı 110 dolara kadar yükselebilir.
ABD’den İran’a Sert Tepki: “Ekonomik İntihar Olur”
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Fox News’e verdiği demeçte İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma kararını “ekonomik intihar” olarak nitelendirdi. Çin’in Tahran üzerindeki etkisini kullanması gerektiğini belirten Rubio, “Çin hükümetini İran’ı uyarmaya çağırıyorum. Çünkü Çin’in enerji ihtiyacının büyük bir kısmı bu boğazdan sağlanıyor,” ifadelerini kullandı.
Jeopolitik gerilimlerin artmasıyla birlikte küresel piyasalar tedirgin. Uzmanlar, diplomatik yollarla çözüm sağlanamazsa enerji krizinin küresel ekonomide kalıcı hasarlara yol açabileceği konusunda hemfikir.





