Hem bireysel kredi hem de kredi kartı borçları yıl içinde rekor seviyelere ulaşırken, icra ve iflas dosyaları da tarihin en yüksek düzeyine çıktı.
Kredi ve Kart Borçlarında Sert Artış
Yılın başında 2 trilyon 19 milyar TL olan bireysel kredi borcu, kısa sürede 2 trilyon 748 milyar TL’ye yükseldi. Kredi kartı borçları ise daha da hızlı bir tırmanışla 1 trilyon 840 milyar TL’den 2 trilyon 617 milyar TL’ye çıktı. Takipteki alacaklar da aynı dönemde neredeyse iki katına çıkarak 116,4 milyar TL’den 223,5 milyar TL’ye ulaştı.
Uzmanlar, borçlanmadaki sert yükselişin hem yüksek enflasyonun etkisiyle artan yaşam maliyetlerinden hem de gelirlerin satın alma gücündeki erimeden kaynaklandığına dikkat çekiyor.
Toplumun Yüzde 70’i Borçlu
Yapılan araştırmalar, Türkiye’de her 10 kişiden 7’sinin borçlu olduğunu gösteriyor.
-
Kredi kartı borcu en yaygın borç türü: Borçluların yüzde 77’si kart borcu taşıyor.
-
Gelirinin yarısından fazlasını borç ödemeye ayırmak zorunda kalanların oranı yüzde 52.
-
Borçlarını ödemekte sık sık zorlananların oranı ise yüzde 48 olarak kaydedildi.
Bankalararası Risk Merkezi’nin verilerine göre, kredi veya kredi kartı borcu bulunan kişi sayısı 42,4 milyona yükseldi. Yılın ilk yarısında borcunu ödeyemediği için takibe düşenlerin sayısı 1 milyon 200 bini aşarak endişe verici bir tablo ortaya çıkardı.
İcra Dosyalarında Tarihî Rekor
Adalet Bakanlığı’na bağlı UYAP sisteminde yer alan istatistiklere göre icra dairelerindeki dosya sayısı, 16 Kasım 2025’te 24 milyon 912 bin 140 ile tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı. Son açıklanan verilere göre sayı 24 milyon 890 bin 237 düzeyinde seyrediyor ve zirveye çok yakın.
Yılın başında 22 milyon 255 bin 838 olan icra dosyası sayısı, 2025 boyunca 2 milyon 634 bin 399 artış gösterdi. Bu yıl açılan yeni icra dosyası sayısı 9 milyon 485 bin 833 olarak kaydedildi; geçen yılın tamamındaki 9 milyon 368 bin dosya sayısı ise şimdiden geride bırakıldı.
Ekonomik Baskı Derinleşiyor
Veriler, vatandaşın giderek artan bir borç baskısı altında olduğunu ve borçluluğun artık yapısal bir sorun hâline geldiğini gösteriyor. Ekonomistler, gelirlerin enflasyon karşısında erimesi, faizlerin yükselmesi ve kredi kullanımının temel ihtiyaçları karşılamaya kaymasının bu tabloyu ağırlaştırdığını belirtiyor.
Türkiye’de milyonlarca kişiyi ilgilendiren borç krizinin, önümüzdeki dönemde ekonomik ve sosyal politikaların en kritik başlıklarından biri olmaya devam edeceği değerlendiriliyor.




