Sokak hayvanlarının yaşam hakkını tartışmaya açan düzenleme, bugün Anayasa Mahkemesi'nde ele alınıyor. Belediyelere öldürme yetkisi tanıdığı gerekçesiyle tepkilere neden olan yasa, hayvan hakları savunucularının sert muhalefetiyle karşı karşıya.

AYM Düzenlemeyi Esastan Görüşecek
Anayasa Mahkemesi (AYM), AKP tarafından hazırlanan ve 2 Ağustos 2024’te yürürlüğe giren 7527 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun için yapılan iptal başvurusunu esastan incelemeye aldı.

CHP tarafından açılan davada, kanunun 17 maddesinden 16’sının iptali ve yürürlüğünün durdurulması talep ediliyor. AYM Genel Kurulu, başvuruyu bugünkü gündeminde değerlendirecek.

Hayvan Hakları Savunucuları AYM Önünde Nöbette
Kararın görüşüleceği gün, hayvan hakları savunucuları da Anayasa Mahkemesi önünde bir araya geldi. Sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra Türkiye Barolar Birliği Hayvan Hakları Komisyonu da alanda basın açıklaması yapacak.

Eylemciler, “yaşam nöbeti” adını verdikleri protestoyla düzenlemeye karşı çıkıyor.

Tartışmalı Yasa Ne Getiriyor?
Yasa, sokakta yaşayan hayvanların –kedi ya da köpek ayrımı yapılmaksızın– toplatılmasını öngörüyor. Buna göre:

Toplanan hayvanlar baki̇mevlerine alınacak.

Rehabilitasyon süreci tamamlanana kadar burada tutulacak.

Sahiplendirilmeyen, hasta ya da “güçten düşmüş” hayvanlar için ölüm ya da ötanazi gündeme gelebilecek.

Bu maddeler, hayvan hakları savunucuları tarafından “katliam yasası” olarak nitelendiriliyor.

Ankara Barosu: “Uluslararası Hukuka Aykırı”
Ankara Barosu, düzenlemeyle ilgili hazırladığı "hukuki görüş" metnini AYM’ye sundu. Baro Başkanı Mustafa Köroğlu’nun imzasıyla sunulan belgede şu tespitlere yer verildi:

Yasa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına,

Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü Standartları’na,

BM Çevre Programı’na ve

Hayvan haklarıyla ilgili uluslararası sözleşmelere aykırılık taşıyor.

"Telafisi Mümkün Olmayan Sonuçlara Yol Açıyor"
Ankara Barosu’nun AYM’ye sunduğu görüşte, yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yüzlerce sokak hayvanının öldüğü, bu durumun telafisi mümkün olmayan zararlar doğurduğu vurgulandı.

Baro, kamu yararı taşımayan bu düzenlemenin iptal edilmesi gerektiğini savundu ve hem gelen ihbarlara hem de sahadaki tespitlere dayanarak yasa sonucu yaşanan ölümleri mahkemenin dikkatine sundu.