Yüzlerce insanın ölümüyle felakete dönüşen depremin ardından yaklaşık 1 ay geçti. Bugün de özellikle Şanlıurfa olmak üzere aynı bölgede aşırı yağışlar sonrasında sel ve su baskınları yaşandı, can kayıpları oldu.
İzmirli psikolog İlknur Peder, deprem felaketi sonrası oluşan olumsuzluklar ve zorluk çekilen yaşamsal koşulların insanları psikolojik olarak etkilediğine dikkat çekerken, deprem konusunda engelli biri olarak uzmanlarca uyarılan ve beklenilen İzmir depremi öncesinde engellilerle ilgili ne yapılabilinirin de peşine düştü.
Yakın zamanda bir araya gelen İzmirli engelli bireyler ve STK temsilcileri sağlıklı insanların bile deprem ve sonrasında yaşadıkları güçlükleri yakın zamanda gördüklerini ve engelli bireylerin deprem ve sonrasında alınacak tedbirler ve korunma tedbirleri üzerine beyin fırtınası toplantılar düzenlemeye devam ediyorlar.
Siyasetçi ve psikolog kimlikleriyle de bilinen Peder, deprem ve sonrasında oluşan sosyolojik durumu şöyle özetliyor.
""Ülkemizde engelli bireyler dezavantajlı bireylerin en doğal haklarıyla alakalı gerçekleştiremediğimiz ciddi eksiklikler vardı en başta da erişilebirlik konusunda.
Biz bir türlü yaşama uyarlayamadık.
Kapımızın önüne çıktığımızdan itibaren sokaklarımız şehirlerimiz engelliye çok da uygun değil.
Bir engelli birey şehirlerimizde dolaşmak istediğinde, tarihi mekanlarımızı gezmek istediğinde, sosyal alanları kullanmak istediğinde kendisinin düşünüldüğünü hesaba katıldığını hissetmekte güçlük çekiyor..
Ancak şimdi tüm bu sorunlarımızın ötesinde daha acı sorunlarımız var. Bir gecede uzuvlarını kaybederek engelli olan çok sayıda bireyimiz var, gençlerimiz ve çocuklarımız var.
Enkaz altında uzun süre beklediği için böbrek yetmezliğine maruz kalan belki de hayatı boyunca diyaliz makinesi kullanması gerekecek engellilerimiz var artık maalesef.
Bu ağır tramvayı yaşamış, üstelik çoğu ise ailesinden birinci derece yakınlarını kaybetmiş olan insanlarımıza rehabilitasyon , fizik tedavi, psikoterapi desteği vermemiz lazım. Hayata yeniden başlayabilmeleri için el birliği ile yanlarında olmamız lazım.
Aslına bakarsanız bizim artık, her birimizin kendimizle yüzleşmemiz lazım.
Hırslarımızla egolarımızla çıkar hesaplarımizla yüzleşmekten artık kaçacak yer kalmadı.
Ötekileştirerek, birbirimizi karalayarak, birbirimizi kategorize ederek bir yere varamayacağımızı anlamamız lazım..
Üretmeden lay lay lom bir yaşam tarzıyla hiçbir yere varamayacağımızı anlamak zorundayız..
Aslında çok içsel zenginlikleri olan güzel bir toplumuz.
Son yaşanan deprem sürecinde bunu yeniden gördük.
Ancak yüzleşmekten kaçınıp yeniden hayat rutinlerimize dönmekten bu kez vazgeçmek zorundayız.
Hepimizi bekleyen bir deprem gerçeği varken, hepimiz çok ciddi bir acının içine düşmüşken, bu kez arkamızı dönerek yaşadıklarımızı unutup yaşam rutinlerinize dönemeyiz."
Peder, deprem bölgesine de gönderilen ve İzmir Büyükşehir belediyesi tarafından üretilen konteynerlerin yapıldığı merkezde de incelemelerde bulundu.
İmal edilen konteynerlerin engelli bireylerin kullanımı açısından gerekli düzenlemelerin yapılması konusunda yetkililerle fikir alışverişinde bulundu.
Peder'in bu çalışmaları sosyal medya paylaşımlarından sonra büyük ilgi gördü.
