Kızlarının ölümünün ardından adalet mücadelesi veren Akbaş ailesi, kamuoyunun dikkatini çekerek kızlarının ölüm olayında “intihar şüphesi” ağırlıklı, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi doğrultusunda mahkemenin verdiği “beraat” kararı sonrasında Yeşim Akbaş’ın intihar etmediğini, öldürüldüğünü iddia ederek hukuk mücadelesine devam ediyor.
Demirci İlçe Emniyet Müdürlüğü önünde video çekerek adalet arayışını yineleyen anne Aysun Akbaş, “Değerli Yargıtay hâkimleri, kızım burada öldürüldü. Alt katı Emniyet Müdürlüğü olan, üst kattaki lojmanda ailelerin de yaşadığı bir yerde bekâr bir polis nasıl kadın getirebildi? Olay sırasında ateşlenen silahın sesini emniyetin kapı önündeki nöbetçisi ve içerideki polisler nasıl duymadı?” diye sordu.
Anne Akbaş, kızının öldürüldüğünü iddia ederek olay yerindeki soruşturma ve incelemenin, işin içinde bir polis olunca, ilçe merkezi ve polis bölgesi olmasına rağmen jandarma tarafından yapılması gerektiğine dikkat çekti. Akbaş, “Kızımın vurulmasının hemen ardından, jandarmadan önce müdürlüğün hemen yanı başında bulunan lojman kapısından giren polisler delilleri kararttı. Olay yerine giren polislerden biri üstelik masa başı görevinde çalışıyor. Olayda kullanılan silahı olay yerinden alıp bir bez parçasıyla silerek parmak izlerini yok etti. Deliller karartıldı, bulgular yok edildi” diyerek yargıçlara seslendi.
Ne Oldu?
Yeşim Akbaş, 26 yaşında, güzellik salonu işleten bir girişimciydi. Manisa’nın Demirci ilçesinde yaşıyordu.
14 Nisan 2023’te polis lojmanında başından silahla vurulmuş halde bulundu. Yaralı olarak hastaneye kaldırıldı ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
İddialar ve Şüpheler
Silahın, polis memuru Komiser Yardımcısı Doğan Can Y.’ye ait olduğu belirtiliyor.
Doğan Can Y., olayın intihar olduğu yönünde savunma yaptı. Silahın kendisinden habersiz alınmış olabileceği, Yeşim’in kendini vurduğu iddiası gündeme geldi.
Aile bu iddiayı reddediyor; Yeşim’in intihar edecek biri olmadığını, yaşam dolu ve sosyal yönü güçlü bir insan olduğunu vurguluyor.
Deliller ve Tartışmalı Noktalar
Olay yerinde çeşitli deliller bulunuyor:
Yeşim’in tırnak aralarında Doğan Can Y.’ye ait doku örnekleri tespit edilmiş; bu durum boğuşma olmuş olabileceği şüphesini doğuruyor.
Silahın mermi çekirdeğinin belirli bir yönden girip başka bir yönden çıkması, bulunduğu yer, atışın pozisyonu gibi fiziksel bulguların intihar savını desteklemediği öne sürülüyor.
Ancak bilirkişi raporlarında “Yeşim’in alkol ve kullandığı bazı ilaçların etkisi” gibi hususlar da değerlendirmeye alınmış; intihar etme ihtimali teorik olarak bırakılmış.
Hukuki Süreç ve Son Durum
Doğan Can Y., önce gözaltına alındı; daha sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı; savcının itirazı ile tekrar tutuklandı.
Davada “kadına karşı kasten öldürme” ve “kamu görevi kapsamında suçta kullanılan tabanca” gibi suçlamalarla iddianame hazırlanmıştı.
Ancak mahkeme, suçun sabit olmaması (şüphe durumu) gerekçesiyle Doğan Can Y.’yi beraat ettirdi.
Aile istinaf yoluna başvurdu; adalet süreci kamuoyu takibiyle devam ediyor.
Tartışma ve Kamu Tepkisi
Olay, “kadına yönelik şiddet”, “erkek şiddeti” ve “adaletin işleyişi” konularında toplumda önemli tartışmalar yarattı.
Aile, delillerin eksik incelendiği, bazı hususların görmezden gelindiği yönünde eleştirilerde bulunuyor.
İstinaf Süreci ve Karar
Komiser Yardımcısı Doğan Can Y.’nin beraat etmesinin ardından aile, savcılık ve Aile Bakanlığı karara itiraz etti. Dosya, “istinaf” denilen hâkimin kararına itiraz düzeyine taşındı.
İstinaf başvurusunu Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği gibi destekleyen sivil kuruluşlar da yaptı.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesi, istinaf başvurularını reddetti. Yani yerel mahkemenin beraat kararını aynen onadı.
İstinaf kararında, mahkeme eksik veya usule aykırı bir iş bulunmadığını, delillerin ve işlemlerin usulüne uygun olduğunu belirterek sanığın lehine olan “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi çerçevesinde beraat kararı verilmesini yerinde buldu.
Ancak bu kararda, hüküm bölümünde dava ile ilgisi olmayan başka bir dava hükmünün kullanılması gibi ciddi hata ve eleştiriler gündeme geldi; “karneyi başka davadan kopyala-yapıştır” iddiaları ortaya çıktı.
Yargıtay Süreci ve Bozma Talebi
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, istinafın beraat kararını onamasına karşı bozma yönünde görüş bildirdi. Başsavcılık görüşünde, Yeşim Akbaş’ın olaydan önce intihar eğilimine dair bir bulgunun olmadığı, atış pozisyonu ve fiziksel delillerin intiharı desteklemediği; dolayısıyla intihar değil cinayet şüphesinin güçlü olduğu vurgulandı.
Bu görüş sonrasında dosya Yargıtay 1. Ceza Dairesi’ne gönderildi; Yargıtay’ın beraat kararını bozup bozmayacağı bekleniyor.
Yeni Deliller ve Bilirkişi Raporları
Aile avukatları, Hacettepe Üniversitesi bünyesindeki Adli Tıp Kurumu’ndan elde edilen yeni uzman görüşlerine dikkat çekiyor. Bu görüşlerde “uzak mesafeden atış” olduğu, yani biri silahı ateşlerken kişinin silahı tutmadığı yönünde bulgular bulunduğu ifade ediliyor.
Ayrıca olay yerindeki doku/kan artıkları, tırnak altı doku örnekleri gibi fiziksel bulgular, el/avuç içindeki durumlar gibi ayrıntılar delil üzerindeki tartışmaları yoğunlaştırıyor.
Özet: Son Durum
Yerel mahkeme beraat kararı verdi.
İstinaf mahkemesi bu kararı onadı.
Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, bu onama kararına karşı çıkarak beraatin bozulması gerektiğini savunuyor.
Dosya şu anda Yargıtay’ın değerlendirmesinde.
YEŞİM AKBAŞ OLAYINDAKİ EN SON GELİŞME
Emniyet Müdürlüğü’nün üst katındaki polis lojmanında Komiser Yardımcısı’nın tabancasından çıkan kurşunla hayatını kaybeden Yeşim Akbaş’ın ölümüyle ilgili soruşturmada, iki polis memuru hakkında “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçlamasıyla iddianame hazırlandı.
Ailenin hukuk mücadelesi ve Yargıtay sürecindeki yeni bulgular davanın seyrini değiştirebilecek nitelikte. Demirci Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Akbaş ailesinin avukatı tarafından sunulan suç duyurusu, olay yerinde görevli iki polis memurunun delillere müdahale ettiği iddiasını içeriyor.
İddiaya göre, olay yerine ilk ulaşan polisler, jandarmanın yetki alanında olmasına rağmen silahın yerini değiştirdi, sanığın eline kolonya dökerek atış izlerini sildi ve suç aletini bir beze sararak polis aracına koydu. Daha sonra silahın yerine geri bırakıldığı belirtildi.
Savcılık, memurların çelişkili beyanları ve delil karartma eylemleri nedeniyle soruşturma başlattı. Bu davanın da yeni yılın ilk haftasında Demirci Adliyesi’nde görüleceği bilgisine ulaşıldı.
Mustafa Temiz - Özel Haber - Dare Medya