Sosyal medya hesabından açıklama yapan Arınç, görüntüleri “utanarak izlediğini” belirterek, özellikle bir kadın siyasetçiye yönelik bu dili kabul edilemez bulduğunu ifade etti.
Arınç, açıklamasında son dönemde “millî dayanışma, kardeşlik ve demokrasi” vurgusuyla yürütülen sürecin bazı kesimleri rahatsız ettiğini savunarak, yaşananların tesadüf olarak görülmemesi gerektiğini dile getirdi. Manisa’da oynanan bir maçta ortaya çıkan bu tezahüratların arkasında organize bir art niyet bulunduğunu ima eden Arınç, bunun bir sabotaj girişimi olabileceğini kaydetti.
Adalet Bakanlığı’na çağrıda bulunan Arınç, söz konusu tezahüratları yapanlar ile bu görüntüleri sosyal medyada yayanların tespit edilerek gerekli yaptırımların uygulanması gerektiğini vurguladı. 6222 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’u hatırlatan Arınç, bu tür fiillerin açıkça suç olarak tanımlandığını ve hukuki karşılığının bulunduğunu belirtti.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun da sorumluluğuna dikkat çeken Arınç, federasyonun düzenleyici kurum olarak gerekli işlemleri başlatması ve sürecin takipçisi olması gerektiğini ifade etti.
Öte yandan Bursaspor Başkanı’nın konuya ilişkin yaptığı açıklamayı da değerlendiren Arınç, bu açıklamadan duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Arınç, kulüp yönetimlerinden beklentinin çok daha net bir tavır ortaya koymaları ve benzer olayların tekrar yaşanmaması için somut önlemler almaları olduğunu söyledi.
Arınç’ın açıklamaları, statlarda nefret dili ve hakaret içeren tezahüratların yeniden tartışmaya açılmasına neden olurken, spor alanlarında şiddet ve ayrımcılıkla mücadelede atılacak adımların önemini bir kez daha gündeme taşıdı.
