Aralık ayı yaşlı ve engelli aylıkları hesaplara yatırılıyor
Aralık ayı yaşlı ve engelli aylıkları hesaplara yatırılıyor
İçeriği Görüntüle

Son gelen bilgiler ise operasyonun sadece Türkiye merkezli bir soruşturma olmadığını, Interpol ve ABD Hazine Bakanlığı gibi uluslararası kurumların da dosyaya doğrudan dahil olduğunu ortaya koyuyor.

121 Şirkete Kayyum ve Çarpıcı Etkiler

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan operasyon, holdingin medya, enerji, eğitim ve finans sektörlerindeki 121 şirketini kapsıyor. Habertürk ve Show TV gibi medya kuruluşları, Doğa Koleji ve Bilgi Üniversitesi gibi eğitim kurumları ve Energy Petrol gibi enerji şirketleri bu kapsamda TMSF kayyum yönetimine geçti.
Bu adım, yalnızca finansal bir operasyon olmaktan çıkarak medya ve eğitim alanındaki gündelik hayatı da doğrudan etkileyen bir dalgaya dönüştü.

Uluslararası İzleme Ağı: Interpol ve ABD Hazine Bakanlığı

Soruşturmanın sadece MASAK raporlarıyla sınırlı olmadığı, Interpol ve ABD Hazine Bakanlığı’nın kara para trafiğine ilişkin verilerinin doğrudan dosyaya girdiği belirtiliyor. Uzmanlar, bu yöntemin Rıza Zarrab modeline benzer bir uzun süreli izleme ve dış kaynaklı belge toplama mantığına işaret ettiğini ifade ediyor.

Petrol Dosyası Yeniden Gündemde

Yeni bilgiler, enerji ve akaryakıt dosyalarının soruşturmanın kalbinde yer aldığını da ortaya koyuyor. Özellikle Musul petrolünün Barzani kanalı üzerinden Türkiye’ye sokulduğu iddiaları yeniden tartışılıyor. Uluslararası finansal denetim ağlarının bu ticareti izlediği ve kaynağı belirsiz para girişleri ile şirketler arası zincirleme transferlerin dosyada yer aldığı iddia ediliyor.
Resmî makamlar bu bilgileri kamuoyuna doğrulamazken, Ankara’da siyasi yankılar artıyor.

Medya, Eğitim ve Enerjide Sarsıcı Etki

Kamuoyu açısından en görünür etki, medya kuruluşlarına kayyum atanmasıyla haber akışının doğrudan değişmesinde hissedildi. Eğitim ayağında binlerce ailenin ve öğrencinin endişeleri sürerken, enerji sektöründe uluslararası tahkim süreçleriyle çakışan petrol dosyaları dikkat çekiyor. Yeni gelişmeler, bu etkinin yalnızca iç kamuoyuyla sınırlı kalmadığını, Türkiye’nin diplomasi hattında da baskı unsuru haline geldiğini gösteriyor.

Siyasi Kulislerde Farklı Yorumlar

Siyasi kulislerde operasyonun, AK Parti teşkilatları içindeki temizlik süreci ile bağlantılı olduğu öne sürülürken; bazı değerlendirmeler ise Ankara’nın, Kuzey Irak petrol ticaretiyle ilgili uluslararası anlaşmazlıkların baskısı altında bu adımı attığı yorumlarını gündeme taşıyor. Yeni bilgiler, bu iddiaları daha da güçlendirmiş durumda.

Türkiye’nin Diplomasi ve Ekonomi Gündeminde Kalıcı Başlık

Son gelişmeler, Can Holding dosyasını yalnızca geçmişte yapılmış bir operasyon olmaktan çıkarıyor. Artık dosya, uluslararası finansal şeffaflık tartışmalarının ve Türkiye’nin diplomatik ilişkilerinde baskı unsuru olabilecek bir sürecin parçası.
Uzmanlara göre yeni detaylar, soruşturmanın başlangıçtaki kapsamını aşarak Türkiye’nin ekonomi-politik gündeminde kalıcı bir başlık olacağını gösteriyor.