Olay, 26 Nisan'da Çankaya ilçesinde meydana geldi. Muhammed Hüsrev Öztürk ve Muhammed Said Çelikkaya, arkadaşları Sertap A. (26) ve Simay U. (25) ile eğlence mekanına gitti. İddiaya göre; Muhammed Said Çelikkaya, mekan çıkışında araçlarını valeye bırakıp, eve taksiyle dönme teklifinde bulundu. Ancak teklifi kabul etmeyen Öztürk, kaza yapılsa bile aracın dayanıklı olduğunu söyledi. Öztürk'ün kontrolündeki otomobil, kontrolden çıkarak Orhangazi Bulvarı Kavşağı'nda kaldırıma çarpıp takla attı. Kazada Muhammed Said Çelikkaya hayatını kaybetti, sürücü Öztürk ile Sertap A. ve Simay U. yaralandı.

1,895 PROMİL ALKOL TESPİT EDİLDİ

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Muhammed Hüsrev Öztürk, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. İddianamede, Öztürk'ün, olay saati trafik ışıklarından hızlı bir şekilde geçtiği ve kanında 1,895 promil alkol tespit edildiği belirtildi. Ayrıca kaza tespit tutanağına göre; Öztürk'ün trafik kazasında kusurlu olduğunun tespit edildiği belirtilerek, 'bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne, birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet verme' suçundan 22,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

'OLAY ANINI HATIRLAMIYORUM'

İddianame, Ankara 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Davanın ilk duruşmasında tutuklu sanık Öztürk, taraf avukatları ve tanıklar hazır bulundu. Öztürk, kaza yaptığı aracın kendisine ait olduğunu ve çok pişman olduğunu belirterek, "Kardeşim gibi sevdiğim arkadaşımı kazadan dolayı kaybettim. Ayrıca yaralananlar için de çok üzgünüm. Maddi ve manevi elimden ne geliyorsa, müştekiler için yapmaya hazırım. Olay anını alkollü olmam nedeniyle tam hatırlayamıyorum. Eğlence mekanında alkol aldık. Hepimiz alkollüydük, sonrasında eğlence mekanından çıktık. Beni alkollü olmam nedeniyle aracı kullanamayacağım konusunda herhangi birinin uyarıp, uyarmadığını hatırlayamıyorum. Kaza anına ilişkin hatırladığım tek şey; kavşağı gördüm ve frene bastım. Sonrasında da hava yastığının yüzüme çarptığını hatırlıyorum. Aracı ne hızda kullandığımı da hatırlamıyorum. Aracı hızlı kullanmış olabilirim ancak bunu hissetmemiş olabilirim" dedi.

'SANIĞI SÜREKLİ UYARDIK'

Kazada yaralanan Sertap A., olay günü araçta arka koltukta oturduğunu ve emniyet kemerinin takılı olduğunu belirterek, "Kendisini hız yapmaması konusunda sürekli uyarıyorduk. Sonrasında da kaza meydana geldi. Kaza nedeniyle sırtımda, ayak bileğimde, köprücük kemiğim, kalça kemiğim ve boynumda kırıklar mevcuttur. Bu kırıklar nedeniyle hala tedavi görüyorum. Belimde de kırık olduğu için hareketlerim kısıtlanmış durumdadır. Şikayetçiyim" diye konuştu. Simay U. ise sanığın aracı çok hızlı kullandığını ve uyarılara rağmen yavaşlamadığını öne sürerek, "Hatta ışıklarda da durmadı, geçti. Bize de 'Araç kazaya dayanıklı, merak etmeyin' dedi. Eğlence mekanına vardığımızda Said ve sanık, çok fazla içki içti. Mekandan çıktığımızda sanık ile Said tartıştı. Said, içkili oldukları için sanığa, 'Taksiyle dönelim' dedi. Ancak sanık ikna olmadı. Kaza nedeniyle beyin kanaması geçirdim. Bu nedenle, eğer beynim bana bir oyun oynamıyorsa aracın kaldırımdan uçtuğunu hatırlıyorum. Ne yaptın, 'Yavaş ol' dediğimi hatırlıyorum. Kaza nedeniyle kaburgalarım kırıldı. Böbreklerim kanadı. Kalça ve leğen kemiğim kırıldı. Şu an bu kırıklar nedeniyle akıcı yürüyemiyorum. İşimi kaybettim" dedi.

'FREN SESİ DUYMADIM'

Görgü tanığı T.Ö. ise olay gecesi evinin balkonunda oturduğunu ve ses duyduğunu, sonrasında bir aracın kaldırıma çarparak takla attığını gördüğünü söyleyerek, "Şoförün yan koltuğu boştu, kimse yoktu. 10-15 metre uzakta, bir kişinin yerde yattığını fark ettik. Herhangi bir fren sesi de duymadım" şeklinde beyanda bulundu. Beyanlarının ardından mahkeme heyeti başkanı, sanık Öztürk'ün tahliye talebini reddederek duruşmayı 22 Kasım'a erteledi.

(DHA)

Kaynak: dha