Hem ailelerin hem de eğitim sisteminin değişmesi gerektiğini ve bu sayede çocukların bağımlılıktan daha iyi korunabileceğini ifade eden Psikolog Beria Bilge Şener, bağımlılığın temelinin varoluşsal boşluk olduğunu söyledi.
Varoluşsal boşluk içinde olan insanların, acıyı hissetmemek ve kendilerini tedavi edebilmek için birtakım yollara başvurduklarını dile getiren Psikolog Beria Bilge Şener, "Bağımlılıklar bizim için önemli ve zor bir konu olduğunu söyledi. Bazen insanların bunu göremediğini ifade eden Şener, "Anlamı görmemek ise insanda varoluşsal boşluk yaratıyor. Frankl buna ‘varoluşçu vakum’ diyor. Bu dayanılması zor bir sıkıntıdır. Bu varoluşsal boşluk içinde olan insanlar, acıyı hissetmemek ve kendilerini tedavi edebilmek için birtakım yollara başvururlar. İnsanlar, alkol içince maddenin etkisiyle kendilerini rahat, mutlu ve eğlenceli hissediyorlar. Bu duygu hoşlarına gidiyor. Daha sonra o duygunun devam etmesi için alkol kullanımına devam ediyorlar. Alkol, bağımlılık haline geldiğinde miktarı da zamanla artıyor. Alkole ayrılan sürenin artmasıyla birlikte kişinin de hayatı zorlaşıyor." dedi.
İŞTE KUMARIN KİRLİ YÜZÜ
Kumar bağımlılığının haz alma, iyi ve hoş zaman geçirmeye yönelik olduğunu belirten Şener, "Kumar, önce çok basit, hoş görülebilir ve oyun şeklinde kişinin hayatına girebilir. Kumar oynayan kişi kazandım diye bir heyecan yaşıyor. Kaybedince ise üzülüyor ve tekrar kazanmak için mücadele ediyor. O heyecan da kişinin hoşuna gidiyor. Geçici olan boşluk duygusunu ortadan kaldırmış oluyor. Sonra tekrar tekrar deniyor. Kumar bağımlılığı bu şekilde ortaya çıkıyor, sonra o insanların gözü hiçbir şey görmüyor." dedi.
Madde bağımlılığından kurtulmak isteyen bireylerin son derece kararlı olması gerektiğini vurgulayan Psikolog Şener, "Günümüzde ne yazık ki uyuşturucuya ulaşmak çok kolaylaştı. Belirli yaşlardaki bireyler, uyuşturucuya başladıkları zaman acılarını dindirdiğine inanırlar. Bu durum varoluşsal boşluğun sıkıntısını gideriyor. Bu şekilde uyuşturucuya devam ediyorlar. Madde bağımlısı bireylerle üç yıl çalıştım. Yakın zamanda onları tanıma fırsatım oldu. Onlar, bazı şeylerin bağımlılık yapmadığı düşüncesindedir yani durumu öyleymiş gibi görüyorlar. Madde bağımlılığından kurtulmak isteyen bireylerin öncelikle kararlı olması gerekir." şeklinde konuştu.
GENÇLERİN BAĞIMLILIKLARDAN KURTULMASI İÇİN EĞİTİM SİSTEMİNE BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR
Eğitim sisteminin bir yarış mantığından çıkması gerektiğini söyleyen Şener, "Bireylere kendi alanlarını keşfedecek bir ortam yaratabilseydik, gençleri bağımlılıklarından kurtarmış olurduk. Burada eğitim sistemine büyük bir iş düşüyor. Eğitim sistemi çocukları yarıştıran bir sistem olmaktan çıkıp, hepsini tek ve özel kabul eden bir sistem olmalı. Kendi anlamlarını bulmalarına yardım eden bir sistem olması gerekir. Bunu uygulayan bazı okullar ve anaokulları bulunuyor umarım diğer okullarda böyle bir sisteme dönerler çünkü varoluşsal boşluğu tehdit eden en kötü taraf, intiharlar. Yapılan araştırmalar şunu gösteriyor: Amerika'daki üniversite öğrencilerinin üstünde bir araştırma yapılıyor. Öğrenciler, aile ve arkadaş iletişimlerinin iyi olmasına rağmen yine de intihar girişiminde bulunuyorlar. Bu durum ise hiçbir şeyin anlamsız bir hayatı güzelleştirmeye gücünün yetmediğini gösteriyor. Anlamı bulan kişiler ise en zor koşullarda bile mücadele edebiliyor." ifadelerini kullandı.