Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsü öğretim üyesi Dr. Mehmet Altay Ünal ve ekibinin 2016 yılında TÜBİTAK'ın desteğiyle başlattığı, Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi ile Çanakkale 18 Mart Üniversitesi'nin sunduğu 'Yerli ve Milli Biyosensör Projesi'nde sona gelindi. Proje kapsamında kanser ve kalp hastalıklarına neden olabilecek kandaki çok küçük molekülleri tespit edebilen 'biyosensör' iklimi. Laboratuvar ortamındaki testlerde olumlu sonuçlar elde edildi. Kandaki mikro boyuttaki tümör ayrıntıları cihazla tespit edilebildi.
'ÇOK KÜÇÜK MİKTARLARDAKİ MOLEKÜLLERİ ÖLÇEBİLİYOR'
Mehmet Altay Ünal, cihazın en önemli özelliğinin çalışmasının çok küçük molekülleri kanda tespit edilip edilemediğini belirtti, "Hastalıkların tedavisinde en önemli şey erken teşhistir. Bu biyosensör de teşhisinde önemli bir rol oynuyor. Normal biyosensörlerin ameliyatında olup olmadığından şüpheleniyoruz bir madde varsa bu Bir kanser belirteci olabilir, bir beyin hasarının belirteci olabilir. Ayrıntıları kan testini yaparsınız. Beyin hasarı belirtisi olabilir ya da bir kalp krizi belirtisi olabilir, bunun için çok küçük dağılımlı molekülleri ölçülebilir.
'1 MİLYON HÜCRE İÇERİSİNDEN 4-5 HÜCREYİ ALGILIYOR'
Dr. Ünal, biyosensörün tamamen yerli imkanlarla geliştirildiği ve laboratuvar ortamında belirtildiği "Cihaz aşamasına bağlanmak için bir takım düzenlemeleri var. diğer biyosensörlerden en büyük fark çok küçük miktarlardaki tahsisi.kanda dolaşan, ilk kanser belirtisi olan mikro tümör testleri laboratuvar ortamında gerçekleştirildi.yaklaşık 1 milyon hücre içerisinden 4-5 tane hücreyi algılama kapasitesinde olduğu da görüldü.şu anda kullanılan sistemlerde kandan tespit edilen kanserde belirli bir limitin altında bu değerlerde okuma şansımız olmuyor. Ama bu yerli ve milli cihazımızda olacak" ömrü kullandı. (DHA)
