Araştırma; CHP, AK Parti, İYİ Parti, Zafer Partisi, MHP, BBP, Yeniden Refah Partisi (YRP) ve Yenilik Partisi (YMP) gibi siyasi partilerin büyükşehirlerde ne ölçüde destek bulduğunu gösteriyor. Anket sonuçları, CHP'nin elindeki belediyelere yönelik baskılarla birlikte seçmenin nasıl pozisyon aldığını ve muhalefetin büyükşehirlerdeki gücünü ne derece koruduğunu gözler önüne serdi.

ORC’nin Araştırmasına Göre Büyükşehirlerde Parti Dağılımı

ORC’nin anketi, 30 büyükşehiri kapsayan geniş çaplı bir saha çalışmasına dayanıyor. Araştırma sonuçlarına göre:

  • CHP, özellikle İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir ve Adana gibi metropollerde güçlü konumunu büyük ölçüde koruyor. Ankette, CHP’nin büyükşehirlerde ortalama oy oranı %34-37 bandında seyrediyor.

  • AK Parti, güçlü olduğu Konya, Kayseri, Gaziantep ve Şanlıurfa gibi illerde liderliğini sürdürse de metropollerde oy kaybı yaşadığı gözlemleniyor. AK Parti’nin büyükşehir ortalaması %30 civarında ölçüldü.

  • İYİ Parti, yerel bazda etkili olsa da büyükşehirlerdeki genel oy oranı %6-8 aralığında kaldı. Parti, özellikle Antalya ve Balıkesir gibi bazı illerde dikkat çeken çıkışlar yaptı.

  • Zafer Partisi, son dönemdeki çıkışını büyükşehirlere de yansıtmaya başladı. İstanbul ve Ankara gibi kentlerde genç seçmenden aldığı destekle %4-5 bandına yerleşti.

  • MHP, daha çok Anadolu şehirlerinde etkinliğini sürdürüyor. Büyükşehirlerdeki genel oranı %6 seviyesinde.

  • Yeniden Refah Partisi (YRP), özellikle muhafazakâr seçmenin yoğun olduğu bazı bölgelerde sürpriz çıkışlar yaptı. Büyükşehirlerdeki desteği %3-4 aralığında ölçüldü.

  • Büyük Birlik Partisi (BBP) ve Yenilik Partisi (YMP) gibi küçük partiler ise büyükşehirlerde %1’in altında oy aldı.

Siyasi Gerginliklerin Gölgesinde Seçim Dengesi

CHP’li belediyelere yönelik operasyonların ve gözaltı süreçlerinin sürdüğü bir atmosferde gerçekleştirilen bu araştırma, siyasi baskının seçmen davranışına nasıl yansıdığını da gösteriyor. ORC’nin paylaştığı veriler, muhalefetin özellikle büyükşehirlerde iktidara karşı güçlü bir direnç gösterdiğini, ancak seçmenin ekonomik ve demokratik gelişmelere duyarlılığının oy oranlarına doğrudan etki ettiğini ortaya koyuyor.

Önümüzdeki süreçte anketlerin seyri, sadece partilerin değil, seçmenin mevcut siyasi atmosfer karşısındaki eğilimlerini de daha net biçimde gösterecek gibi duruyor.