31 Mart Yerel Seçimleri tam anlamıyla bir siyasal patlamaydı... 

Siyasal patlamalar eğer iyi analiz edilip sonuçları realist olarak ortaya konmaz ve gereken tedbirler alınmazsa toplumsal yani sosyal patlamalara gebedir. 

Daha 9 ay önce CB seçimini kazanan ve parlamentoda ön görülenden daha fazla sandalye alan Cumhur İttifakı, yerel seçimlerde çok ciddi bir alan ve nüfuz kaybına uğradı. 

Türkiye'nin gördüğü en katılımı düşük seçimdi. 
Sandığa gitmeyenlerin ise neredeyse tamamı Cumhur İttifakı seçmeniydi.

Bu kadarıyla da kalmadı. 
" Eli altı oka gitmez" denilen seçmenden çok ciddi bir oranda CHP' ye oy gitti yani ezber bozuldu, önyargılar yıkıldı. 

Manisa'da bile matematiksel olarak 90 Bin Cumhur İttifakı seçmeni Ferdi Zeyrek' e  ve 6 oka mührü bastı. 

Ekonomi ciddi bir etkendi bu davranışta. Ama ekonomi, maaş, enflasyon değildi gerçek sebep. 

Reelden ziyade hissedilen ekonomik sıkıntı, algılanan ekonomik sıkıntı daha büyük bir davranışsal sebepti. 

Seçmeni uzaklaştıran etmen, ekonomik sıkıntılar ve bunların cüzdanlara sofralara yansımasından ziyade, bu sıkıntıların eşit paylaşılmaması ya da yok kabul edilmesi ya da toplum bu sıkıntıyı çekerken siyaset mekanizmalarının aynı konfor ile devam etmesine idi. 

Audiler, Mercedesler, BMW' ler kullanılmaya, Hilton Otellerinde 5 yıldızlı otellerde toplantılar yapılmaya, jet uçaklar, vekilinden il başkanına belediye başkan yardımcısına kadar çakarlı araçlar, VİP dolmuşlar dolaşmaya, masraflı organizasyonlar yapılmaya ve bunların hepsi sosyal medyadan herkesin gözüne sokulmaya devam etti. 

Size bir örnekle sadeleştirerek anlatmak isterim... 

Manisa' ya İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya geldiği zaman partinin kahvaltılı toplantısı Hilton Otelinde yapıldı. 

Yetmezmiş gibi Bakan Bey'in geçeceği güzergahta ki hız kesiciler 1 günlüğüne söküldü.  
Yahu araba bakan beyi sarsmasın hızlı giderken diye yollardaki okul önlerindeki kasisleri sökmek hangi aklın ürünüdür acaba? 
Ve buna hop demeyenler hangi akıldadır acaba ?

Ve bakan beyin geçeceği tüm güzergahlar tamamen trafiğe kapatıldı. Trafik kilitlendi insanlar yollarda kaldı. 

Ak Parti ekonomik sıkıntının kendi parti yöneticilerini mahalle başkanlarını sandık müşahidlerini, okul sorumlularını ve en çokta üyelerini etkilediğini unuttu. 

Bu insanları Hilton Oteline çağırdı ve ülke konuşuldu, siyaset konuşuldu. Siyaseten muhtar adayı bile olmamış bir Bakan DAVA anlattı siyaset anlattı, Hilton Otelinde Yerli ve Milli olmak konuşuldu. 

Daha doğrusu gitmedim ama eminim ki konuşanlar Bakanın hoşuna gidecekleri, Bakan' da Cumhurbaşkanının hoşuna gidecekleri söyledi kesinlikle. 

İşte bu ciddi sosyolojik kırılma, parti yönetim ve yöneticilerinin ve bakanların bürokrasinin  gerçeklerden ve toplumdan ne kadar uzak olduğunun göstergesiydi. 

 Ve o toplantıya gelenlerden de sandığa gitmeyenler veya gidip te Cumhur İttifakına oy vermeyenler olduğunu ispatlayamam ama buna eminim. 

O toplantının yapıldığı Hilton Otelinin önündeki insanların artık hayal edemediği milyonluk mercedesleri, audileri,ww'leri VİP dolmuşları herkes gördü. 

Çünkü o saatlerde otelin önünden sanayide asgari ücretle çalışan binlerce insanın servisi geçiyordu ve pratik olarak ta o insanların yarısından fazlası 3 ay önce Ak Parti ve Sayın Erdoğan' a oy vermişlerdi. 

Partide yönetici bir arkadaşıma " nasıl yaparsınız böyle bir hatayı"  dediğimde bana " biz başka Oteli ayarlamıştık Bakan'ın danışmanları Hilton' a çevirdi" dedi. 

Organizasyonun adı Şehir Buluşmaları idi. 5 Ağustos 2023' te yapıldı. Bakan Bey Şehir ile Hilton' da buluştu. Ne diyordu Tayyip Bey : Neredennn Nereye ... 

Burada şu 2 tesbiti yapalım. 

1- "Hayır olmaz tepki alırız Manisa'da " diyebilen ve bunu engelleyecek cesareti olan bir teşkilat yok. Ya da teşkilatta Hilton' da olmayı önemsemiyor. 

2- Bakan Bey ve ekibi Hilton diyor çünkü siyaseten sorumluluk hissetmeyen hesap vermeyen toplumdan uzak ve karşılıksız insanlar Bakan olmuş ve kendileri gibi ekipler kurmuş demek ki... 

Şu notu da ekleyelim eski Bakan Süleyman Soylu Manisa' ya geldiği zaman Hilton' un tam karşısındaki Polisevini her zaman tercih etti. 

İşte insanların bütün bunları yutkunup anket firmalarını bile kandırdığı seçimler bir siyasal patlamaydı. 

Ak Parti hala faillere savcılık yaptırarak 
" Neden" araştırmaya devam ederse,  hala "ekonomik sebepler" derse, " emekliye zam verilseydi böyle olmazdı " diyerek emeklileri satın alınabilecek bir kitle görmeye devam ederse süreç korkarım sosyal patlamaya evrilecek. 

İnsanlar bir gözleriyle olaylara yaşananlara bakarken, diğer gözleri ile siyasetin ve siyasetçilerin bunlara karşı duruşuna bakıyor. 

Ak Parti yıllardır toplumun menmuniyet yada zaruret veya mecburiyetle kendisine verdiği oyların kendisinde konsolide olmuş kitleler zannetti. 

Oysa gidişatla beraber hal ve tavırlardan memnun ve mutmaiyn olmayan toplum ön yargıları yıkarken bu seçimde, siyasete " kimse beni kendinden bilmesin, benden olmayanla olmam, gideceğim limana bakmadan yelkeni açarım" diyerek krediyi açtığı yeri değiştirdi. 

Türkiye yurt dışından kredi ararken Ak Parti'de artık toplumdan yeni bir kredi aramak zorunda ama bu sefer şartları halk belirleyecek.
27 Nisan 2024
Hasan Fatih Özsümer

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner176