Reklam ve iletişim trendleri; dünyada hızla değişen sosyal, kültürel, ekonomik ve teknolojik etkenler doğrultusunda yeniden şekilleniyor. Hali hazırda bu durum müşterilerine dokunmak isteyen markaların gündeminde olduğu gibi müşteri portföyünü arttırmak isten markaların da gündeminde olmak zorunda.

Aksi takdirde markaların ayakta kalmaları için pek vakitleri olmayacak. Peki, markalar tüketicilerine dokunmak için ne yapmalı? İşte bu soruyu objektif biçimde soran ve yanıtları ararken, zamanında aksiyon alabilen markalar her daim kazanan tarafta olacak. Tüketicilere dokunmanın anahtarı ise pazarlama 5.0’ı iyi analiz etmek ve anlamaktan geçiyor.

Philip Kotler’in tanımıyla Pazarlama 5.0; müşteri yolculuğu boyunca değer yaratmak, sunmak ve geliştirmek için insanı taklit eden teknolojilerin uygulanmasıdır. Farklı bir deyişle bunun anlamı ise markaların iletişimlerinin kalbine insan ve teknoloji kavramlarını oturtmasıdır. Müşterilerinize ne kadar çok yatırım yaparsanız, elde ettikleri başarılı deneyimler sayesinde geleceğinize de yatırım yaparsınız. Çünkü, kötü geçen müşteri deneyimi teknolojinin de aracılığıyla birçok müşterinizi kaybetmenizi sebep olabilir.

Bu nedenle pazarlama kanallarını etkin kullanmalı ve hiçbir adımı birbirinden ayrı düşünmemelisiniz. İtibar yönetiminden, reklam iletişimine geleneksel kanallar gibi farklı mecralarda aynı mesajı, farklı ve etkileyici biçimde vermek zorundayız. Hem de bunu öyle bir şekilde yapmalıyız ki müşterilerimizin isteklerini ve ihtiyaçlarını karşıladığımızı anlatmalıyız. Anlayacağınız işimiz oldukça zor ama imkânsız değil. Bunun için pazarlama iletişimine dair tüm verileri iyi analiz etmeli ve markalara özel bir şekilde uygulamalıyız.

Deloitte tarafından yayınlanan “Küresel Pazarlama Trendleri 2022” raporunda öne çıkan 3 önemli trend profesyonellere nasıl hareket etmeleri gerektiği konusunda ışık tutuyor. Bu üç başlık sırasıyla; insanı merkeze almak, veri altyapısının oluşturulması ve dinamik deneyimlerin tasarlanmasından oluşuyor. Tabi marka iletişiminde ve tüketiciyi anlamada bu başlıklar sadece iletişim stratejilerinin şekillendirilmesinde yardımcı oluyor.

Bizim gibi marka profesyonellerinin yapması gereken ise bu üç başlığı hedef kitle nezdinde değerlendirerek, doğru aksiyon planını oluşturmak ve aksiyon planını uygulamaktan geçiyor.

Reklam ve iletişim stratejileri oluşturulurken küresel trendler göz önüne alındığı gibi yerel trendlere de önem verilmeli. Yerel trendlerden anlatmak istediğim yerel ihtiyaçların, yerel hassasiyetlerin ya da yerel değerlerin dikkate alınması gerekliliği. Böylece müşterilerin deneyimleri kusursuzlaştırılırken, müşterilere dokunma fırsatı da yakalanabilir.

19 Aralık 2022

Murat Kümüştekin

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner176