Toplumu okuyabilmek çok önemlidir.
Kabul algı ile propaganda ile iletişim araçları ve medya ile toplumu yönlendirebilirsiniz ama sadece yönlendirebilirsiniz. Toplumu okuyamazsanız bir süre sonra bunlar işe yaramaz, kitleleri sizinle olmaya ikna edemezsiniz.
Şunu CHP bile kabul ediyor. Seçimden galip çıkan CHP değil, mağlup olan Ak Parti.
İnsanlar CHP'ye oy vermeye değil, Ak Partiye moda tabir ile ders vermeye niyet almıştı.
Eller bunun için 6 Ok' a gitti veya ayaklar sandığa gitmedi.
Medyada konuşanlar, gazetede yazanlar ve Ak Partililer için çözüm basit.
2002 ruhuna dönelim.
Kaybettiğimiz her şeyi kazanırız. Nasıl olacak bu peki, abiler eskiler artık görev almalı, küskünler geri gelmeli felan filan.
Gerçeklerden uzak,sığ,basit,okuma yapmadan yaşayanların yorumları bunlar.
Hikayeden masallar anlatıyorlar. Kahve muhabbeti. Gazeteyi spor sayfasından başlayarak okuyanların lafları.
2002 Türkiye' sini düşünün.
Sorunlar toplumun eksiklikleri talepleri neydi?
Ekonomi, baş örtüsü, sağlık sistemi, terör ve askeri vesayet, mahkemelerin uzun sürmesi, işsizlik başlıcalarıydı.
O günkü Ak Parti kadrolarından toplum bunları çözmesini bekliyordu ve bunlar çözüldükçe Ak Partiye destek vermeye devam etti.
O yıllarda doğan ve bu sorunları hiç hissetmemiş bilmemiş çocuklar 2 seçimdir oy atıyor ve 2002' de Ak Partiye oy veren +60 seçmenin ise yüzde 95' i öldü...
2002 yılında özgürlüklerin partisi olan AK Parti ve bu gün adeta devletleşmiş durumda bir Ak Parti ...
Ve kitleler bundan artık rahatsız.
Bu günün sorunları neler peki?
Ekonomi yine yeniden sorun.
Terör boyut ve kimlik değiştirerek sorun olmaya devam ediyor. O zaman bir tek PKK vardı. Şimdi ise DAEŞ, PKK, YPG ve FETÖ olmak üzere birden çok baş belamız var. Ekolojik terör, biyolojik terör, ekonomik terör gibi yeni tanıştığımız terörler var.
Devasa şehir hastanelerini ve dünyanın en sosyal dokuya uyumlu sağlık sistemini Ak Parti kurmasına rağmen sağlık yine sorun.
Göçmenlerden dolayı ve doktorlar ve sağlık personelimiz yurt dışına gittiği için sistem tıkandı.
Randevular en erken 3 ay sonraya geliyor. Ve ilaç bulabilmek önemli bir sorun haline geldi.
Üniversitelerde baş örtüsü sorun değil ama üniversite öğrencilerinin barınma ve ekonomik sıkıntıları had safhada.
Liyakatsiz, siyasallaşmış üniversite yönetimleri, yöneticileri ve akademisyenleri ile bilimsellikten çok uzak görüntü vermeye devam ediyorlar.
Çocukların hepsinin hayali yurt dışına gitmek.
2002 yılında üniversiteye baş örtüsü ile girebilmek için Ak Partiye oy veren bir üniversite gençliği, bu gün ise yukarıda yazdıklarımdan müzdarip oldukları için Ak Partiye oy vermeyen bir üniversite gençliği haline geldi.
Mahkemeler artık maksimum 5 yıl ve adliyelerimiz artık Saray. daktilolar dosyalar UYAP' a dönüştü.
İsnaf arabuluculuk gibi kolaylaştırıcı hızlandırıcı önlemler alındı ama insanımızın adalete güveni sıfırın altında.
Dünya teknolojik olarak kontrol edilemez şekilde ilerlerken yapay zeka, robotlar, karanlık üretim, uydular, otonom araçlar, drone teknolojileri, yapay et, topraksız tarım, sanayi 5.0 , kuantum bilgisayarlar alıp başını giderken, sığır ithal eden bir Türkiye.
İşsizlik yine sorun ve artık Kenya'lılar Afganlar, İran'lılar, Suriyeli'ler, Gürcü'ler Ermeniler Romenler iş gücümüzde önemli bir kesimi oluşturuyor. Hepsi kayıt dışı üstelik ve sosyal güvenlik sistemimizi beslemedikleri gibi adeta kanını emiyorlar.
2002' de batık bir SGK, 2024' te yine batık bir SGK.
İçimizde bize, bedene dayalı iş gücünden başka hiç bir katkı sağlamayan/ sağlayamayan cahil fakir bize kültür olarak çok uzak 15 milyon göçmen, kaçak göçmen veya mülteci.
Ortadoğu'da Dünya' da yeni düzen, yeni siyasal askeri ekonomik paktlar ülkenin 4 bir yanının yangın yeri olması ve dünyanın yeni sorunu kaçak göçmenler. Ve gelişmiş ekonomileri kontrol eden bir savaş ilan ettiğimiz dünyanın en büyük gücü Siyonizm.
2002' de Dünya Konjönktüründe Rusya ve İran' a tampon pozisyonda bir Türkiye.
Günümüzde ise lojistik merkezi, enerji vanası olmaya namzet ama aynı zamanda Avrupa için Göçmenlere tampon havuz olan bir Türkiye.
2002 ile bu gün en büyük farklarından birisi de iletişim, bilgiye erişim kolaylığı sosyal medya ve bunların hepsinin kontrolünün ABD elinde olması.
2002 sorunlarına çözüm vaad eden vizyon ve ekipler ile gelen bir Ak Parti kişileri tenzih ediyorum bu gün aynı şeyi yapsa halktan teveccüh görür mü ?
2002 dünyası, dünya siyaseti dengeleri, ekonomisi ile Türkiye profili ile siyaseti ile 2024 hatta 2028 Türkiye' si Dünyası aynı mı Sizce ?
Eğer 2028' de yani zamanında yapılacak olursa Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde bu sorunları çözecek bir vizyon, insanlara güven verecek kadrolar, programlar vaatler ve çözümler sunmayan/ sunamayan bir Ak Parti teveccüh görür mü ?
Şimdi Siz kolaycılara, hayalperestlere soruyorum Ak Parti yeniden toplumdan kredi almak için 2002 ruhuna mı dönmeli yoksa önüne bakıp bu günkü ve muhtemel gelişecek sorunları çözecek vizyon ve liyakata sahip insanları mı arayıp bulmalı ve bir yerlere taşımalı 2002' nin maneviyat, çalışkanlık ve ciddiyetiyle ...
Sorunlar değiştiği zaman o sorunları çözecek insan profilleri de değişmek zorunda, yoksa dünün güneşi ile bu günün çamaşırını kurutmaya çalışarak bitecek her şey ...
29 Nisan 2024
Hasan Fatih Özsümer
