Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Üniversitesi İlim Yayma Vakfı 53. Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Programa İstanbul Valisi Davut Gül, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmettin Bilal Erdoğan ve BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar yer aldı.
“DAHA ÇOK SAYIDA ÖĞRENCİMİZE DESTEK VERECEĞİZ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kökü derinlere inen ulu bir çınar misali ilim ve hikmet yolcularını kuşatmaya devam ediyor. İlim Yayma Vakfı Resulullah efendimizin ilim rütbesi, rütbelerin en yücesidir tavsiyesinin rehberliğinde ebedi ahlakla mezun olmuş öğrencilerden ücret almak için yarım asırdan fazla süredir fedakarca çalışıyor. 1973 yılından bu yana kuruluş belgesindeki ifadesiyle memleket dahilinde ilmin teşviki için koşan, koşturan, emek veren, bu uğurda çile ile tüm vakıf mensuplarına şükranlarını sunuyorum. Ebediyete intikal eden vakıf insanlarımızı bir kez daha rahmetle, hürmetle yad ediyorum. Bundan yaklaşık 4 yıl önce kaybettiğimiz değerli yolumuz ve dava arkadaşımız Beykoz eski belediye başkanımız, vakfımızın emektarlarından merhum Yücel Çelikbilek'i burada özellikle şükranla anmak istiyorum. Rabbim ruhlarını şad eylesin. cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin. Allah'ın izniyle bu ocak tütmeye devam ettikçe vakfımız, emektarlarının da amel defterleri kapanmayacaktır. Biz de sizin en hayırlılarınız insanlara en faydalı olanınızdır şuuruyla, üstüniyetle çalışan iyiliklerini neferlerini hiçbir zaman unutmayacağız. Elbette bunu yaparken o güzel insanlara olan minnet yüklerimizi, vakfımızı çok daha iyi çalıştırarak taşıyarak, daha fazla gencimize ulaşacağız. Daha fazla ilim sevdalısının elinden tutacağız. Daha çok sayıda öğrencimize destek sağlamak. Ortaöğretimden başlayarak kullanım sahibi yanındayız. Nitelikli bilimsel çalışmaları teşvik ederek ilim hazinemizin zenginleşmesini sağlayacağız" dedi.
“MİLLETİMİZ YETKİ VERDİKÇE BİZLER DE SİZLERİN HER DAİM YANINIZDA OLMAYI SÜRDÜRECEĞİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vakfımızın 53. olağan genel kurulunun bu hedefleriyle daha hızlı yol almamıza katkıda bulunacağına inanıyorum. Vatana, millete, ümmete ve tüm insanlığa faydalı nesiller hizmet misyonuyla hiçbir engel tanımadan çalışan, ilim yayma vakfının her bir mensubuna Rabbimden muvaffakiyetler diliyorum. Allah ömrümüz, milletimiz yetki verdikçe biz de sizlerin her daim yanında olmayı sürdüreceğiz. Yeter ki gençlerin ayaklarındaki hikmet yolcularının üzerinden çekmeyin. Yeter ki siz kavline ve süreçlerine sadık kuşaklara yetişmesi için emek uygulamaları devam edin. Yeter ki gençlerin sağına soluna bakmadan ben varım diyen Asım'ın nesli bir gençlik için samimiyetle çaba harcıyor. Allah'ın izniyle gerisi sadece bir zaman meselesidir. Üstadımız merhum Necip Fazıl ne diyor 'üzülme, davanın sahibi haktır, hak olan davada zafer mutlakatır'. Evet uğruna ömrümüzüzü adamak şereflendirmenizin hak ve hakikati yüceltme davasını, medeniyetimizi ihya etme durumunun sahibi alemlerin Rabbi olan yüce Allah'tır. Biz niyetimizi temiz karşılamamız samimiyetimizi koruduğumuz süre boyunca önümüzü kimse kesemez. Rabbim bizleri sıratı müstakimden ayırmasın diye konuştu.
“GAZZE'DE YAŞANANLAR ARTIK TAHAMMÜL SINIRLARINI AŞMIŞTIR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İslam dünyası olarak bir Ramazan-ı Şerif'i daha karşılamaya hazırlanıyoruz. Pazarı, pazartesiye bağlı gece ilk sahurumuza kalkacak umarım ilk orucumuzu tutacağız. Mübarek Ramazanın tüm İslam alemi ve milletimiz için kişilerin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluş olan bu mübarek ayı hep birlikte en güzel şekilde idrak etmeye başladı. Ancak ramazan ayını başta Gazze olmak üzere gönül coğrafyamızın pek çok bölgesinde ciddi insani dramların yaşandığı bir dönemde karşılıyoruz. Özellikle 7 Ekim'den beri Gazze'de yaşananlar artık hoşgörü sınırlarını aşmıştır. Bir terör devleti olan İsrail, batılı güçlerin sınırsız askeri ve birimlerini desteklemeyi tercih ederek Filistinli kardeşlerimize yönelik tam anlamıyla bir soykırım politikası uygulamaktadır. Bugüne kadar İsrail'in doğrudan sivilleri hedef alan saldırıları sonucunda 32 binden fazla Filistinli şehit oldu. 72 bin Filistinli ise yaralandı. Yaklaşık 2 milyon insan evini terk etmek zorunda kaldı. Camiler, üniversiteler, okullar ve sivil yerleşim yerleri harabeye geri döndü. Gıda almak için sıra bekleyen masumların dahi öldürüldüğü bir barbarlıkla karşı karşıyayız. Kur'an-ı Kerim'de esfeli safilinin canlı örneklerini bugün Gazzeli kardeşlerimize bomba yağdıran görünümlerden birebir görüyoruz. Böyle manzaralara tanıklık edildi ki içinde en küçük bir insanlık kırıntısı olan birinin uluslararası hukuka, asgari düzeyde de saygı gösteren bir bilgiyi yapabilmesi mümkün değildir. Netanyahu ve gözü kin bürümüş yönetim Gazze'de işledikleri insanlık suçlarıyla günümüzün Nazileri olarak isimlerini Hitler'in, Mussolini'nin, Stalin'in, Franco'nun ve diğer modern dönem canilerinin yanına ekletmişlerdir".
“YAKLAŞIK 2 MİLYAR NÜFUSLU İSLAM ALEMİ FİLİSTİN HALKINA KARDEŞLİK GÖREVİNİ MAALESEF TAM MANASIYLA YERİNE GETİREMEMİŞTİR"
Erdoğan konuşmasının devamında, “İnsanlığın vicdanında zaten mahkum olan bu katliamcıların önünde uluslararası hukuk de hesap vermeleri için yapılması gerekeni yapıyoruz, şampiyonlar. 7 Ekim'den bu yana süre boyunca geçen 155 günde gerçekten yüreklerimizi dağlayan, içimizi parçalayan bir insan olarak yüzümüzü kızartan parçacık verici pek çok hadiseyle karşılaştık. Her yerde önce uluslararası, insan haklarının ve basın kuruluşlarının söz konusu İsrail'de nasıl hiçbir işe yaramadığını hep birlikte gördük, tecrübelerimiz vardı. Mesele Filistinli çocukların, kadınların, masum sivillerin yaşam hakkı boyunca insan hakları, evrensel beyanname adının nasıl sadece bir kağıt parçasına dönüştüğüne hep beraberlik hikayeleriydi. Yine de bu süreçte bize İslam dünyasında özellikle ortak hareket etme İsrail ve destekçileri üzerinde sonuç alıcı baskı kurma, zulmü ve katliamı engelleme durumu halen çok önemli eksiklerin görüldüğü gösterilmiştir. Yaklaşık 2 milyar nüfuslu İslam alemi Filistin halkına kardeşlik görevi maalesef tam manasıyla yerine getirilememiştir. Elbette çok çaba harcandı, çaba sarf edildi, yürütülen çaba harcananlar ama Gazze'de masum çocuklar ya açlıktan ölmesine ya da kurşunlarla ve üzerlerine atılan bombalarla katledilmesine mani olunamadı. Böyle bir durumun olmamasının şüphesiz pek çok olmasının nedeni. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve küresel sistem İslam dünyasının dışlayan yapısı bu sebeplerden sadece bir tanesidir. İkinci Cihan Harbinin galipleri tarafından kurgulanan mevcut nizamda Müslümanlar üvey evlat olarak görülmektedir. Türkiye dünya beşten büyük çığlık ile aynı zamanda bize dayatılan, bize itilene itiraz ediyor" dedi.
“19 UÇAK VE 7 SİVİL YARDIM GEMİSİYLE BÖLGEYE GÖNDERDİĞİMİZ İNSANİ YARDIMLARIN TOPLAMI 40 BİN TONU BULDU"
Erdoğan, “Kardeşlerim ve millet olarak İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının ilk doğan Filistinli halklar için tüm olanaklarımızı seferberdiğimiz ülke. 7 Ekim'den bugüne kadar yabancı liderlerle yaptığımız tüm görüşmelerde Filistin meselesinin ve Gazzeli kardeşlerimizin olumsuz tarafı gündeme getirildi. Katıldığımız tüm uluslararası toplantılarda, Filistin ve Gazze'nin sesi olduk. İsrail muhipleri dahil hemen herkesin Hamas'a terör örgütü yaftası vurmak için yarıştığı bir dönemde biz buna açıkça itiraz ettik. Topraklarını, onurlarını ve kendi insanlarını savunan Filistinli mücahitlere böyle bir kara çalınamayacağını tüm dünyada cesaretle ilan ettik. Mısır makamlarıyla son dönemlerdeki ilişkilerimizi Gazze'ye yardımların için kullandık. Destek kadar 19 uçak ve 7 sivil yardım gemisiyle bölgeye gönderdiğimiz insani yardımların toplamı 40 bin tonu buldu. Önceki gün yola çıkan Kızılay'ımıza ait 3 bin tonluk bir yardım gemisi daha karşılığında El Ariş'e ulaşıyor. Her gün refah sınırı kapısından Kızılay'a ve sivil toplum geçmişlerine ait TIR'lar Gazze'ye yardım taşıyor. Bu yardımların içerisinde gıda, su, hijyen, tıbbi ve barınma malzemelerinin yanı sıra 53 adet ambulans bin 551 jeneratör, 8 sahra hastanesiyle 3 bin çadırda bulunuyor. İnşallah ramazan ayı boyunca yardım miktarını daha da arttıracağız. Refakatçileri birlikte geliştirdiğimiz hasta ve yaralı kardeşlerimizin tedavilerine devam ediyor. Filistinli kardeşlerimiz arasında milli birliğin ve mutabakatın sağlanması için yoğun bir çaba gösteriyoruz. Bu hafta Filistin Devlet Başkanı Sayın Mahmut Abbas'ı Ankara'da misafir etmiştik. Gereksiz dışişleri bakımını tamamlayan il başkanımız ve diğer Filistinli gruplarla yakın diyalog halinde. Yani elimizin uzandığı, gücümüzün yettiği kadar, Filistinli kardeşlerimize tüm imkanlarımızla yardımcı olmaya çalışıyoruz" dedi.
“TAYYİP ERDOĞAN 15 SENE ÖNCE KATİLLERİN YÜZLERİNE KARŞI 'ONE MINUTE' DİYE HAYKIRIRKEN NEREDE DURUYORSA BUGÜN DE AYNI YERDE DİMDİK DURMAKTADIR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye'nin Filistin davası için yakın şahidi tüm gruplarıyla tüm Filistinli kardeşlerimizdir. Gazze'deki katliamı unutturmayan çocukların en başında yine biz varız. Şunu çok net ifade etmek istedim. Devletiyle ve milletiyle Filistin davasına en üst seviyedeki ortaya çıkan ülke tartışmasız bir şekilde Türkiye'dir. Haliyle her kim olursa olsun hiçbir şey yapmamışlar hükümetimizi eleştiriyorsak açık üyeleri iftira ediyor, kul hakkına dahil olmak demektir. Ne olursa olsun böyle bir cümleyi her şeyden önce aziz milletimize yönelik bir hakarettir. Şu gerçeği tüm dünya çok iyi biliyor. Tayyip Erdoğan 15 yıl önce katillerin yüzlerine karşı 'bir dakika' diye bağırırken bugün nerede dururken de aynı yerde dimdik durmaktadır. En fazla sadakat gösterdiğimiz ve bedel ödediğimiz bir konuda bize haksızlık edenleri sorgulamaya davet ediyorum. Bizim durduğumuz yer ve bunların mücadelesinde ayan beyan ortadadır. Burada asıl üzerinde düşünülmesi gereken bizi hem de çok haksız bir şekilde eleştirenlerin Filistinli mücahitlere terörist söyleyerek kara çalanların çıkarlarını kibar veya bilmeyerek hizmet etmesidir" dedi.
“KİMSE BİZE KALKIP DA HAMAS İÇİN TERÖR ÖRGÜTÜ İFADESİNİ KULLANDIRTAMAZ"
Erdoğan konuşmasının devamında, “21 yıl önce göreve gelmeden önce, daha başbakan değildim. Genel başkan olarak Amerika'ya ilk olayları seyahatte ABD'nin ileri gelenleriyle birlikte oturduğumuzda bana orada Hamas'ı sordular. Hamas'a terör örgütü dediler. Ben onlara o zaman hayır Hamas'ın bir terör örgütü değil. Tam farklı bir direniş örgütüdür demiştim. O zaman başbakan değilim. Seçimi kazanan bir partinin lideri olarak Amerika seyahatini yaptım. Ve onlara da bu şekilde verdim. Şimdi kimse bize kaldı da Hamas için terör rejimini kullanamadı. Ve Hamas'ın borçlarıyla çok açık net her şeyi rahatça konuşup onun arkasında dimdik duran bir Türkiye ülkesi. Filistin davasına gönül verenler olarak büyümek yerine asıl bu habis insanlarla mücadele etmeye başladık, bunlara zemin kazandırmamalıyız. Türkiye'nin olağanüstü çabalarını görmezden gelip konuşmalarında işgalci İsrail'e selam çakanların foyasını ortaya koymalıyız. Şimdi isterseniz Filistin için ortaya koyduğu çabalara şöyle bir bakın" diyerek videoyu izlettirdi.
"TARİHİNDEN ALDIĞI BİRİKİMLE ÇOK DAHA BÜYÜK BAŞARILARIN SAHİBİ OLACAKTIR"
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmettin Bilal Erdoğan, "Mayasında azim, insanlık ve inanç olan İlim Yayma Vakfı, bilgilerin biriktirildiği birikimle çok daha büyük başarıların sahibi olacaktır umarım. İnsanlığa değer katacak, cihana adalet ve hoşgörü öğretecek güzel güzel insanların yetişmesine vesile olacaktır" diye konuştu. (DHA)
