Bazı durumlarda önlenmesi kolay, düzenli tarama testleriyle de erken tanısı mümkün olan kolorektal kanserler için her bireyin 45 yaşından sonra düzenli tarama testlerini yaptırması hayati önem taşıyor. Prof. Dr. İlknur Erenler Bayraktar, kolorektal kanserler hakkında bilgi verdi.
Cinsiyete göre bakıldığında erkeklerde akciğer ve prostat kanserinden sonra üçüncü en sık, kadınlarda ise meme kanserinden sonra ikinci en sık görülen kanser türü olan kolorektal kanserler önemli bir sağlık sorunudur. Kolorektal kanserler, tüm kanser ölümlerinin yüzde 8’inden sorumludur. Eğer kişilerin ailesinde 60 yaş öncesinde kolorektal kanser öyküsü ya da kanser riski yüksek polip öyküsü varsa bu kişilerin kolorektal kanserler açısından daha yüksek riskli olduğu söylenebilir. Kalın bağırsağın yaklaşık 15 cm’lik alt kısmına rektum, 150 cm’lik üst kısmına kolon denmektedir. Kolorektal kanserler, kolon ve rektum kısmında gelişen kanserlerdir. Sorun kolonda başladıysa kolon kanseri, rektumda başladıysa rektum kanseri olarak adlandırılmaktadır. Genellikle birçok kolorektal kanser, kalın bağırsağın iç yüzeyinde büyüyen polip ile başlar. Tüm polipler kansere dönüşmese de bazı polip türleri zamanla kansere dönüşebilir.
İleri yaş büyük bir risk faktörü
Kolorektal kanserleri risk faktörlerini bilerek önlemek mümkün olabilmektedir. Örneğin yaş büyük bir risk faktörüdür. Kolorektal kanserler her yaşta görülebilir ancak çoğu kolorektal kanser hastası 45 yaşın üzerindedir. Bu nedenle 45 yaş üstü bireylerin düzenli olarak tarama testlerini yaptırması hayati önem taşır. Eğer kişinin ailesinde buna benzer bir öykü varsa gelecekte kolorektal kanser olma riski daha yüksek olur. Ülseratif kolit ve Crohn hastalıkları kolorektal kanser riskini artıran bir diğer etkendir.
Beslenme alışkanlıkları önem taşıyor
Beslenme alışkanlıkları da kolorektal kanserler üzerinde etkilidir. Düşük lifli, yüksek yağlı diyetler kolon kanseri riskini artırırken; yüksek oranda kırmızı et ve işlenmiş et tüketen kişilerde kolorektal kanser gelişme olasılığı yüksektir. Lifli beslenme, kabızlığın önlenmesi, kolesterolün düşürülmesi, sindirim sisteminin iyileştirilmesinde önemli bir yere sahiptir. Bu sayede kolorektal kanserler başta olmak üzere birçok hastalıktan korunmak mümkündür. Tam tahıllı yiyecekler, mevsiminde yenen taze meyveler, tam tahıllı ekmek ve krakerler, enginar, mısır, ıspanak, brokoli, patates gibi sebzeler, kurutulmuş meyveler ve kuru baklagiller lif yönünden zengin yiyeceklere örnektir. Bu yiyeceklere her öğünde yer vermek ve bol su tüketmek bağırsak sağlığı için oldukça önemli bir yere sahiptir. Bunun yanında hareketsiz yaşam tarzı da kolorektal kanserler açısından risk oluşturmaktadır. Hareketsiz olan kişilerin kolon kanseri geliştirme olasılığı daha yüksektir. Düzenli fiziksel aktivite yapmak kolorektal kanseri riskini azaltabilir. Yanlış beslenme alışkanlıklarına ve hareketsiz yaşama bağlı gelişebilen diyabet ve insülin direnci de kolorektal kanser oluşmasına zemin hazırlayabilir. Ayrıca obezite, sigara tüketimi, aşırı alkol tüketimi de kolerektal kanserin bir diğer ciddi risk faktörlerindendir.