Çölyak hastalıkların genetik ve yaygınlığı ile ortaya çıkan Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Melike Aslıhan Kara, “Çölyak hastalıklarında yaklaşık yüzde 8-18 ve tek yumurta ikizlerinde yüzde 70, kardeşlerinde 30 oranında kırak hastalıklarında görülüyor, Vücudun oluşumunda genetik yapısının önemli bir yer içermesi görülmektedir. Kolaylıkla tek ve etkili bir şekilde sıkı bir glütensiz diyete tam uyumdur” dedi.
VM Medical Park Pendik Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Melike Aslıhan Kara, çekirdekyak hastalığı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Çölyak hastalığı tanımını yapan Dyt. Kara, “Çölyak hastalığının genetik yatkınlığı olan bireylerde glütenin toplanmasından sonra ortaya çıkan otoimmün bir hastalık ortaya çıkıyor. ayrıntıları kesin olarak inceledikten sonra çıkış gazları ile konmaktadır” diye konuştu.
İSHAL VE KARIN AĞRISI GÖRÜLEBİLİR
Görülebilecek yapılare değinen Dyt. Kara, “Klasik çölyaklarda daha çok çocuk odasında ishal, iştahsızlık, karın şişliği ve gelişmiş geriliği ile birliktedir. Daha büyük çocuklarda ve çocuklarda ise ishal, şişkinlik, kabızlık, karın ağrısı ve kilo kaybı görülür. Kabızlık, geçiş, kusma gibi dispepsi benzeri cüzdan daha sık görülür. Bağırsak dışı hem hükümdarların hem de yetişkinlerde hükümdar şeklinde konuştu.
GENETİK FAKTÖRLER ETKİLİDİR
Çölyak hastalığının nedeni olduğunu dile getiren Dyt. Kara, “Genetik yatkınlık ve glütene maruz kalma kalmanın sıra, çıkış bariyeri fonksiyonunun bozulması, glüten tarafından tetiklenen pro-inflamatuar kaynaklı gelen uygun olmayan bir hastalık oranı ve dengesiz bir çıkış mikrobiyomunun genel kırıklık hastalık otoimmünitenin anahtar bileşenleridir” dedi.
GENETİK ÖZELLİĞİNDEN DOLAYI HASTANIN YAKIN AKRABALARI RİSK ALTINDADIR
Çölyak hastalığının genetik olup olmadığını belirten Dyt. Kara, şu bilgileri paylaştı:
“Çölyaklı rejiminde yaklaşık yüzde 8-18 ve tek yumurta ikizlerinde yüzde 70, kardeşlerinde yüzde 30 oranında çölyak hastalıkların görüldüğü oluşumda genetik genetik önemli bir yer tuttuğunu göstermektedir. Genetik özelliğinden dolayı kırsalyak hastalarının yakın akrabaları risk altındadır.”
YAŞAM BOYU GLÜTENSİZ BESLENMEYE UYULMALI
Çölyak hastalarının beslenmesinde nelere dikkat etmesi genişleterek dikkat ediyor Dyt. Kara, “Çölyak hastalığı için birçok alternatif tedavi seçeneklerinin bulunmasına rağmen günümüzde tek tedavi şekli glütensiz diyettir. Glüten, buğday, arpa, çavdarda bulunan bir protein karışımı olup çölyaklı bireyler için kusurludur. Çölyak hastalarının glütensiz diyet yaşam boyu uyması esastır. Ancak glütensiz kaçış temininde yaşanan zorluklar, çapraz bulaşma riski ve istenmeyen yollar pahalı olması nedeniyle glütensiz diyetin zorluklarda zorluklar yaşanmaktadır” refah kullandı.
4 AŞAMADA TEDAVİ EDİLEBİLİR
Çölyak hastalarının bakım tedavisinde dört çözümün bir yaklaşımın söz konusu olduğunu söyleyen Dyt. Kara, bu dört aşamayı şöyle sıraladı:
Birinci aşama: Hastaya tanı konduktan sonra hastalıkların kabul edilmesi sağlanmalı, glüten çeşitlerinin neler öğretilmeli ve çölyak hastalığı ile ilgili başlangıçta eğitim hasta ve yakınlarına sağlanır.
İkinci aşama: Glüten besinlerinin miktarları, besin öğeleri sınıflandırılmalı, yeterli ve dengeli beslenme anlatılmalıdır.
Üçüncü aşama: Çapraz kontaminasyon, evde glütensiz besinlerin hazırlanması ve dışarıdan güvenilir besin tüketimi için nelere dikkat edilerek bireysel veya grup eğitimleri yapılabilir.
Dördüncü aşama: Sağlıklı beslenme seçimi, vücut programı denetiminin yapılması, aralıklara yönelik olarak depolanacak şekilde bilgilendirme yapılmalıdır. Çölyak hastalarının satın alma getirisi ürün etiketi bilgisinde ''glütensiz'' ifadesi bulunmalıdır.
GLÜTENSİZ BİR DİYET UYGULANMALIDIR
Dyt'ten bahseden çölyak hastalıklarında tedavi yollarından. Kara, “Çölyak hastalığının genetik ve belirtilerinin etkileri ile ortaya çıkması sağlıklı. Çölyak hastalıklarının pek çok miktarının olması tanı koymayı zorlaştırmaktadır. Alternatif tedavi yöntemlerine ilişkin araştırmalar devam etmekte olup kesin bir tedavi kaydı mevcut değildir. Düzenli olarak tek ve etkili bir şekilde sıkı bir glütensiz diyet tam uyumdur. Çölyaklı kişilerin diyetlerine tam olarak uyum sağladıklarında, yüksek düzeyde kalkmakta veya dayanıklılığı azalmaktadır. Tedavide belirtilerin iyileşmesi için doktor ve diyetisyen kontrolü, hasta eğitimi ve takibi oldukça önemlidir” dedi.
