Acelemiz var, işimiz var, hastaneye yetişmesi gereken hamile kadınlar var ama taksi yok. Olan taksi de durmuyor. Herkesin aklında aynı soru; taksileri nasıl durdururuz?
Bence…
Oda başkanını durdurursak, hükümetin “tekellere” verdiği desteği durdurursak, taksileri de durdurabiliriz.
Oda başkanının tavrını bu hafta Halk TV’de izledim ve taksici abilerim, kardeşlerim adına utandım.
Taksiciler Odası Başkanı Eyüp Aksu: "Toplu taşımaya yoğunluktan binemeyenler, taksi toplu taşımadan ucuz olduğu için taksiye yöneliyor. Taksi tarifesi artmalı. Zam yapılırsa taksi bulamama sorunu çözülür.”
Böyle bir yaklaşım olabilir mi? Milletine bu kadar düşman olan bir esnaf odası başkanı olabilir mi?
Oluyor demek ki… Peki nasıl oluyor? Nereden bu desteği alıyor Aksu?
İmamoğlu’nun bir fikri var…
“14 kez bizim teklifimiz reddedildi. Kim reddetti? İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki UKOME'deki sandalye sayısı değiştikten sonra. İBB yetkililerin çoğunluğu vardı. Müzakere masası vardı. Burayı yöneten İBB'nin yetki alanı olan masaya 5 yeni üye atayarak, alakasız bakanlıklardan. Aile Bakanlığı'nın bile üyesi olduğu masa inşa ederek, çoğunluk sayısını elimizden alarak. Sonra anladık ki, ben de şahit oldum, sayın Cumhurbaşkanı, sayın bakanlar bizim UKOME'yi öyle bir takip ediyorlar ki, bu nasıl bir aşk? Milli Savunma Bakanlığı, Milli Eğitim, Çevre Şehircilik, Aile Bakanlığı'nın sandalyeleri var. Jandarma, Emniyet Genel Müdürlüğü, Liman Başkanlığı, Karayolları, Devlet Demir Yolları temsilcileri. Benim İstanbul'da taksiye binemeyen anne, baba, genç kızlar, çocuklar, siz o taksiye binemediğiniz zaman aklınıza Süleyman Soylu, Murat Kurum, Adil Karaismalioğlu'nu getirin. Ulaştırma Bakanlığı'ndan bir katılımcı var, o elini kaldıracak diğerleri de kaldırıyor kafaları önde eller havada.”
İmamoğlu bir çözüm arıyor. İstanbullunun çektiği çilenin farkında ve yeni plakalar vererek arzı artırma yoluna gitmek istiyor ama Aksu başka bir şeye güveniyor.
Hükümeti arkasına alarak millete parmak sallayan bu adam peki bunu ilk kez mi yapıyor?
Hatırlayan var mı UBER’i?
Ne olmuştu UBER’e? Eyüp Aksu ne demişti, ülkenin cumhurbaşkanı ne yapmıştı?
Eyüp Aksu: Yurt dışı menşeili bu firmanın çalışmaması, milli ve yerli olması lazım.
Erdoğan: Uber Muber diye bir şey çıkmış. O iş bitti. Artık böyle bir şey yok. Bizim taksicilik sistemimiz var. Bu nerden çıktı? Avrupa’da varmış. Bana ne Avrupa’dan. Kusura bakmasınlar. Bunların üzerine trafik gidecek. Taksicilerimizin hakkını yedirtemeyiz.
UBER bu şekilde Türkiye’den çıkarılmıştı.
Genç girişimciler insanların İstanbul’daki ulaşım sorununa çözüm arıyor. Bu çözümlerden biri de “Martı…”
Martı kurucusu Oğuz Alper Öktem, Taksiciler Odası Başkanı Eyüp Aksu'nun kendisini ve ailesini tehdit ettiğini açıkladı. Aksu da Martı’ya karşı şöyle bir açıklama yaptı, ”Emeğimiz ve ekmeğimiz olan mesleğimize zarar verecek diye düşündüğümüz için suç duyurusu yaptık.”
Sayın Cumhurbaşkanı İnşAllah UBER’deki tavrını Martı’da sergilemez. Yoksa bu ülkede genç girişimi tekellere kurban eder. Bu ülkeye bu kötülük yapılmamalı.
6’lı Masa’nın Vazgeçmemesi Gereken İlke: Demokratlık!
Seçmen yeni bir hikaye yazılmasına maalesef izin vermiyor. Doğru bir alternatif arıyor.
AK Parti’nin alternatifi, daha demokratik, daha özgürlükçü olmalıdır.
AK Parti gibi olmak ya da AK Parti’yi bile aratacak düzeyde demokratlıktan uzak olmakla alternatif olunamayacağı açık.
Medya ile ilişkilerde, vatandaşla ilişkilerde, OY ORANI ANKETLERDE DÜŞÜK ÇIKAN PARTİLERLE ilişkilerde demokrat olamazlarsa şans tanımaz bu seçmen. Bu millet kavgalı eve kız vermez!
Böyle olmaya devam ederse AK Parti gibi olurlar.
AK Parti gibi olmak nedir?
Hadi Özışık’tan okuyalım,
“AK Parti’nin önemli bir ismiyle konuştum. Dedi ki, “Biz artık şirazeden çıkmışız. Koltuk, makam, para tura arayışı bizde, cebimizi doldurma derdi bizde; yolsuzluklar, hırsızlıklar almış başını gidiyor. Pudra şekeri kullananlar artıyor. Herkes kendi derdine düşmüş.”
Böyle olmamak lazım!
Aday Konusu 6’lı Masa’yı Dağıtır mı?
Ahmet Davutoğlu’nu TV5’te ağırladık. Meslektaşlarım Mustafa Deniz ve Çağlar Cilara’nın sorularını yanıtladı. Bu yazıyı yazarken bir yandan da yayını dinliyordum. Yazıyı bitirdiğimi düşünürken aşağıdaki sözleri duydum ve bu yazının sonuna not düşmek istedim. Ahmet Davutoğlu diyor ki,
“Şimdiye kadar uzlaşamadığımızı zannettikleri her yerde uzlaştık. Uzlaşmadık mı?
Parlamenter sistemin detaylarında “uzlaşamazlar” dediler. Uzlaştık.
Seçim güvenliğinde “anlaşamaz” dediler. Uzlaştık.
Temel ilkeler ve hedefler metni çıkardık. Uzlaştık.
Şimdi “6’lı Masa çatlayacak” dedikleri yerde, çatlamadı.”
24 Kasım 2022
Hasan Basri Akdemir
