Demokrasiye yenilen komünizm, buzdağının sadece görünen kısmıydı. Asıl neden, Batı kültürünün cazibesi ve kapitalizmin yarattığı, hak edilmemiş zenginliklerdi. Paylaşmayı esas alan Sovyet düzeni geri dönüşsüz biçimde çöktü.

Öküz Öldü, Denge Bozuldu

İnsanlık tarihi boyunca kurulmuş olan devletler arasında hep bir güç dengesi vardı.
Almanlar Fransızlara saldırınca, Fransızların yardım isteyeceği bir Osmanlı; Naziler Polonya’yı işgal edince, Lehlerin yanına koşacak bir Rusya vardı.

Soğuk Savaş ve Teknoloji Devrimi

Soğuk Savaş’ın bitmesi aslında Amerika ve müttefiklerinin “Teknoloji Devrimi”ni yakalayıp yaşaması sonucu gerçekleşti.
Teknolojide geri kalan Rusya, Amerika ve Batı’nın kültürü altında ezilmeye başlayınca ve toplumları Batı özentisine kapılınca, Sovyetler Birliği yıkıldı.

Demokrasiye yenilen komünizm, buzdağının sadece görünen kısmıydı. Asıl neden, Batı kültürünün cazibesi ve kapitalizmin yarattığı, hak edilmemiş zenginliklerdi. Paylaşmayı esas alan Sovyet düzeni geri dönüşsüz biçimde çöktü.

Yeni Dünya Düzeni ve ABD Hâkimiyeti

O günden sonra dünyada savunma, enerji, uzay, sağlık, ilaç, dijital teknoloji ve para piyasaları; en önemlisi de toplumu dönüştüren sosyal medya, tamamen ABD kontrolüne geçti.
Yahudi lobilerinin ve siyonist birlikteliklerin etkisiyle ABD, cazip (!) hayat şartlarıyla dünyanın en parlak beyinlerini topladı ve gücüne güç kattı.

İsrail ve Küresel Etki

İsrail, yalnızca bugünün oyununu oynamıyor; yüz yılı aşkın süredir oyunun kuralını koyan taraf. Artık kuralları istediği zaman değiştiriyor.

Kapalı toplum yapısı, evliliklerle ırkın korunması, eğitime ve bilime verilen önem Yahudilere direnç kazandırdı.
Daha İsrail Devleti kurulmadan önce ABD ve Avrupa’da üniversiteler açtılar. Hatta Harvard Üniversitesi de bu girişimlerin içindeydi.

Kudüs Üniversitesi bugün hem sosyal bilimlerde hem fen bilimlerinde en üretken kurumlar arasında. Nobel Bilim Ödüllerinin sahiplerinin yüzde 70’inden fazlası Yahudi kökenli.

Toplumsal Dayanışma ve Güç Birikimi

Yahudiler, sanata ve spora mesafeli durarak kitleleri oyalayan alanlardan uzak kaldılar. Hiçbir Yahudi müsrif olmadı; sürekli çoğaltmayı, üretmeyi düşündü.
Farklı toplumlarda yaşadıkları için hep ikinci, hatta üçüncü planları oldu. Dayanışmayı hiç bırakmadılar.

Gazze ve Büyük Plan

Son yaşanan Gazze sürecinde İsrail, arkasına aldığı ABD desteğiyle tüm hukuk kurallarını kendi lehine kullandı. Uluslararası teamülleri hiçe saydı, tehdit etti, saldırdı.

Gazze aslında büyük planın provasıydı. İsrail, kime ne kadar dokunabileceğini ve kimin buna karşı koyabileceğini test etti.
Suriye’de Rusya’yı, İran’da Çin ve Rusya’yı, Gazze’de ise tüm dünyayı yokladı. Çin ve Hindistan dâhil kimse ciddi bir tepki göstermedi.

İnanç ve Hedefler

Yahudi inancına göre “öldürmeyin” emri yalnızca birbirleri için geçerli. Diğer toplumları öldürmekte bir sakınca görmüyorlar.
“Arz-ı Mev’ud” hedefi yalnızca toprak değil; tüm dünyaya hükmetmek. Kendilerini seçilmiş, diğerlerini ise hizmetkâr olarak görüyorlar.

Gazze bu hedefin ateşini körükledi. “Gazze Sarı Öküz’dü ve Trump, öküz sürüsünü ikna eden tilki.”
Ne yazık ki sadece Müslümanlar değil, tüm dünya devletleri Sarı Öküz’ü verdi.

İşgal Değil, İlhak

Artık bütün devletler iktidarlarını seçerken şu soruyu sormalı:
“Bu kişi veya parti, Yahudilere nereden koz vermiş olabilir?”

Yahudiler ABD’yi işgal etmedi, yönetim kademelerini ele geçirerek ilhak etti.
Asıl işgal ya da ilhak şimdi başlıyor...

Vesselam.

03 Ekim 2025
Hasan Fatih Özsümer