Toprak altında sadece emek değil, sabır da birikir. Bir gün mutlaka patlar. Tıpkı bir maden ocağında biriken gaz gibi…

Yıl 2014. Yer Manisa'nın Soma ilçesi. Yerin yüzlerce metre altında, karanlıkta, alın teriyle toprağı kazan 301 madenci, göz göre göre ölüme gönderildi. Aralarında beş maden mühendisi de vardı. O gün bir ocak değil, Türkiye’nin vicdanı çöktü.

Ülkenin dört bir yanı yasa boğuldu. Ekranlar karardı, gözler yaşla doldu. Ama zamanla acının yerini öfke aldı. Çünkü o karanlık madenin üstü örtülmeye çalışıldı. "Fıtrat" denilerek, "kader" denilerek, "olağan" denilerek. Bu halk, kaderin bu kadar planlı, bu kadar ihmal dolu, bu kadar adrese teslim yazıldığına ilk kez tanık oldu.

Facianın ardından başlayan yargı süreci, halkın adalet umudunu da gömdü. Onlarca canın sorumluluğunu taşıması gerekenlerin çoğu ya cezasız kaldı ya da sembolik cezalarla ödüllendirildi. Mahkeme salonlarından çıkan kararlar, yalnızca sanıkları değil, halkın aklını da yaraladı. 301 mezar taşının her biri birer adalet çığlığıydı ama yargı bu çığlığı duymadı. Aksine, kararıyla “susun” dedi.

Devletin facia sonrası Soma’ya sunduğu tek “çözüm” bir anıt mezar ve bir madenci heykeliydi. O heykelin önünde bugün soruyoruz: Bu ölümlerde payı olanların heykelini de dikip yüzlerine tükürsek, öfkemiz diner mi? Vicdanınız hâlâ sağır mı, yoksa bu kararları okuduğunuzda içinizden az da olsa bir sancı geçiyor mu?

1 Mayıs bugün. Emekçinin, alın terinin, toprağın altına bile inip rızkını arayanın günü. Ama ülkenin meydanları emekçiye kapalı. Taksim, işçinin yıllardır sembolü olan meydanı, yine polis barikatlarıyla çevrili. Devletin adaleti, Taksim’e yürüyen işçiyi gözaltına alıyor ama 301 işçinin ölümüne neden olanları serbest bırakıyor. İşte bu çifte standarda artık bir son vermek zorundayız.

Bu ülke her depremde, her madende, her felakette çöküyor. Ama asıl çöküş, yargıda, adalette, yönetimde. "Devletin şefkatli eli" olması gereken yapı, artık sadece tokat gibi iniyor halkın suratına.

Bu millet, yönetsin diye emanet ettiklerine hesap soramayacaksa, sandık ne işe yarar? Bu halk, kendi iradesiyle getirdiğini, kendi iradesiyle göndermesini de bilmelidir. Yeter ki hatırlasın: Halkın iradesi bir gün hesap sorarsa, hiçbir sorumsuz rahat uyuyamaz.

Bu topraklarda 301 madenci hâlâ gömülü. Ama asıl gömülen şey adalet oldu.

Ve unutmayın: Toprak altında sadece emek değil, sabır da birikir. Bir gün mutlaka patlar. Tıpkı bir maden ocağında biriken gaz gibi…

1 Mayıs 2025

Mustafa Temiz