Manisa'da yaşıyoruz. Her gün çok sayıda bıçak yaralama ve kurşunlanma duyuyoruz. Diğerleri cabası.
Ülkemizin durumu ne yazık ki... Rahmetli Demirel'in dediği gibi Enflasyonun toplumu çürütmesini iliklerimize kadar yaşıyoruz.
Ülkede sokaklarda artık herkes ciddi bir güvenlik endişesi taşımaya başladı ne yazık ki.
Adi vakalar denilen kriminal suçlarda artış ve bu suçlara tevessül edenlere karşı kanuni yaptırımlardaki yetersiz kalma durumu, caydırıcılıktan uzak olması maalesef herkesin artık gözünü korkutuyor.
Manisa'da yaşıyoruz. Her gün çok sayıda bıçak yaralama ve kurşunlanma duyuyoruz. Diğerleri cabası.
Tas kafa traşlı tipler, punk özentisi kıyafetli kızlar sürekli yüksek kafalarla ve emanetli gezerek hem suç çoğaltıyorlar hem de toplumda korku salıyorlar.
Bu tiplerin hepsinin ortak özelliği haplı olmaları yani kontrolsüz ve kontrol edilemez halde dolaşmaları.
Çok ucuz ve kolay bulunabilir olmasından dolayı sentetik hap kullanımının algoritmaları yıkan kullanım oranı artışı ve kullanım yaşının düşmesi toplum için çok ciddi bir tehdit haline geldi.
Adi suçları işleyenlerin neredeyse tamamı bu hapları kullananlar veya olay sırasında haplı olanlar.
Ekonomik ve teolojik gerekçelerle alkollü içeceklerin belirli bir gelir grubu için ulaşılamaz olması maalesef sentetik hap kullanımını istemeden de olsa teşvik ediyor.
Gelir düzeyi düşük yerleşimlerde ve mahallelerde durum artık çok daha vahim.
Eskiden bu haplar yoktu, Esrar erişimi zordu. Parası olmayan köpek öldüren şarabı içerdi. Artık Köpek Öldüren şarabı bile kalmadı.
Şimdi bira bile alamayanlar hap alıyor, hapın esiri kölesi oluyorlar.
O haplı kafa ile de kuralsız ve korkusuz hatta bilinçsiz bir hale geliyor.
Suç makinesine dönüşüyorlar.
Yoksa 19 yaşında bir çocuğun 26 tane sabıkası olmasını nasıl açıklayabilirsiniz ?
Sokakların ve toplumun güvenliğini sağlamanın ilk yolu artık bu hapların ticaretini önlemek ve erişimi kesmek. Bu açıdan toplumu baz aldığımız zaman Özgür Özel'in alkollü içecekleri ucuzlatma vaadi gayet yerinde ve olması gereken bir şey.
Bir nesli kaybediyoruz hem de geri döndürülemez olarak kaybediyoruz....
06 Ekim 2024
Hasan Fatih Özsümer