Kesintisiz ve sabit enerji, altyapı tesisleri, üst segment teknolojiyle çalışan arıtma tesisi, kapıya kadar sıcak su ve buhar aktarımı...
Manisa Organize Sanayi Bölgesi artık tartışmasız, Türkiye'nin yatırım yapılacak en iyi sanayi bölgesi. Hatta dünyanın yatırım yapılacak en iyi sanayi bölgelerinden biri.
Altyapı yönünden Türkiye standartlarının çok üzerinde.
Kesintisiz ve sabit enerji, altyapı tesisleri, üst segment teknolojiyle çalışan arıtma tesisi, kapıya kadar sıcak su ve buhar aktarımı...
Devasa enerji santrali...
Yollar neredeyse uçağın inebileceği genişlikte...
İçerisinde gümrüklü lojistik merkezi ve limana direkt bağlanan demiryolu hattı mevcut...
Harika bir çevre düzenlemesi, tertemiz yollar, sokaklar, üst seviyede güvenlik.
Bunlar işin teknik yönleri.
Merak edenler açıp daha fazlasına bakabilirler.
Bunların büyük bölümünde geçmiş dönem, yani Oda dönemi yönetimlerinin katkısı ve emeği yadsınamaz.
Rahmetli Bülent Koşmaz’dan da Allah razı olsun...
Fakat yeni dönem yönetiminin ve ekibinin vizyonerliği Türkiye’nin çok ötesinde.
Sizlere daha farklı bir yerden bakarak Manisa OSB ile ilgili birkaç kelam etmek isterim.
Manisa OSB'nin patlama yaptığı dönem 2000’li yılların başıydı.
Vestel, o tarihlerde dünyanın en büyük beyaz eşya üretim tesislerinden biri olan Vestel City’yi Manisa’ya kurma ve navlun maliyetlerinden dolayı Manisa’ya tüm yan sanayicilerini davet etme kararı aldı. Bu sırada OSB sadece 3 bölgeydi; hatta 3. bölge satışları ve imalatları devam etmekteydi. Arsalara sıra yazılıyor, misli rakamlara arsalar el değiştiriyor, Muradiye Sanayi denilen bölge patlamaya başlıyordu.
Eğer Vestel bu milyarlarca dolarlık yatırımı Manisa’ya yapmasaydı, bugünkü noktaya en az 15 sene sonra gelinirdi. Çünkü talep patlamasını ve dikkat çekmeyi Vestel sağladı.
O dönemlerde OSB sanayiciye devredilsin diye Sanayiciler Derneği’nin yoğun çabası ve kulisleri ile Ticaret ve Sanayi Odası’nın “bizde kalsın, biz yaptık, burası Manisa’nın” mücadelesi kıran kırana devam ediyordu.
OSB, Oda öncülüğünde kurulmuş ve yönetilmişti. Bu bir gerçek.
Ama sanayici OSB’yi sırtına koyup Amasya’ya götürecek de değildi.
OSB, gerek gelen yatırımcılar gerekse yapılan yatırımlar bakımından artık şehrin tabanından oluşan Oda Meclisi tarafından yönetilme vizyonunu çoktan aşmıştı.
Derneğin, kanuni haklarını elde etmek adına girdiği mücadelede, o dönem Dernek Yöneticisi olan Nihat Akyol ve Manisa OSB’yi kuran isim olan Yonca Yağları’nın sahibi rahmetli Hasan Türek’in oğlu Sait Türek başı çekiyorlardı.
OSB yönetimiyle problem yaşayan ve yatırımlarının aksadığını iddia eden Vestel de bu oluşuma destek veriyordu.
Nedense Manisa Ticaret ve Sanayi Odası’nda, Oda yönetimini ve OSB’yi sanayicilere kaptırmamak (!) adına anlamsız bir refleks gelişmişti.
Şehirde OSB denildiği zaman, adeta Tellioğulları ile Seferoğulları’na dönmüştü bu tartışma. Sanayiciye devredilsin demek, adeta Manisa hainliği gibi gösteriliyordu.
Birileri çıkıp “OSB Manisa’nın” diyordu. Halbuki Manisa OSB, Manisa’yı çoktan aşmıştı. Manisa OSB'nin olmuştu.
"Birlikte yönetmek" fikrini konuşup uygulamamakta nedenleri olsa bile, anlamları karşılıksız gerekçelerle direnen bir yapı artık katlanılamaz noktaya gelince, devreye o dönem TBMM Başkanı olan Bülent Arınç girerek TOBB üzerinden Bakanlıkta oluşturulan baskıyı siyasi güçle kırdı ve OSB’nin kanunen yönetmesi gerekenlere, yani sanayicilere devrini sağladı.
Sayın Arınç’ın Manisa’ya yaptığı en büyük iyiliklerden birisinin bu olduğunu, geçen zaman görmek isteyen herkese gösterdi.
Sait Türek, yapılan ilk genel kurulda OSB Başkanı seçildi ve o günden bugüne OSB başkanlığını sürdürüyor.
OSB, yerli yerinde büyüyerek, katlanarak, kıymetlenerek duruyor.
Sanayiciye geçince kimse OSB’yi zarara uğratmadı.
Adını şaibeli işlere bulaştırmadı.
Devraldıkları kasadaki parayı har vurup harman savurmadığı gibi misliyle çoğalttı.
Küresel bir vizyona sahip olup, sanayi ve teknolojideki küresel değişim ve dönüşümleri yakaladı.
Bugün Manisa OSB’de üretim yapan, yani bir nevi Manisalı olan yerli ve yabancı, Türkiye ve dünya devlerini bilmeyen çok fazla insan var...
Yapılanları ve artık adeta Manisalı olan firmaları burada anlatmak, bizden ziyade OSB Kurumsal İletişim’e düşer.
Ama son yapılan harika bir işi anlatmadan geçmek, körlüğe dahildir.
OSB Yönetimi'nin dün temeli atılan Konut Projesi, Manisa için bir nefes; OSB’ler içerisinde bir ilk ve dünyada örnek.
Bu şehirde konut fiyatları ve kiraları, geçen 20 senede yapılmayan/yapılamayan imarlar yüzünden doğal akışa aykırı biçimde artmış durumda.
On binlerce kişinin evden işe taşınması ise şehri ve şehir trafiğini çekilmez hâle getirdi.
Şehrin nüfusu yaklaşık 500 bin kişi...
Ve OSB, şehrin tam ters tarafında Akgedik bölümüne OSB çalışanlarına yönelik 15 bin konutluk, ucuz sosyal konut yapıyor.
Bu, şehrin içerisinden 60 bin kişinin oraya gitmesi ya da yeni istihdamlar için gelecek 60 bin kişinin şehre değil, Akgedik Bölgesi’ne gitmesi demek.
15 bin konuta 20 bin çalışan deseniz, bir otobüs 40 kişi alsa, 500 otobüs/servis şehrin içerisine girmeyecek...
Şehir, yapılacak imar düzenlemeleri ile birlikte adeta yeniden kimliğini bulacak, nefes alacak, rahatlayacak.
Konut kiraları ve fiyatları nispeten ucuzlayacak.
İlk etabı 3.500 konut olan ve bildiğim kadarıyla 1 yılda tamamlanacak bu projeyi, OSB’ye ve Manisa’ya değerler katan ve OSB’yi şehrin ve adeta ülkenin ötesine taşıyan Sait Türek ve ekibi, beklentilerden daha kısa sürede ve beklenti ile ihtiyaçların çok ötesinde olacak şekilde tamamlayacak.
Çünkü yaptıkları ortada: Ülkede örnek gösterilen MOSTEM Lisesi...
Şu an kimse bunun ne anlama geleceğinin farkında değil ama bittiği zaman herkesin Sait Türek’e bir teşekkür borcu olacak.
Biz baştan söyleyelim: Teşekkürler Sait Türek.
OSB Yönetimi’ne ve Funda Hanım ile Nihat Akyol başta olmak üzere OSB’nin tüm icra kadrolarına teşekkürler...