Eğitim-Sen, 10 Mart Pazartesi günü öğretmenlere "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" adı altında bir ders işletme kararı aldığını duyurdu.

Eğitim mi, İdeolojik Dayatma mı?

Eğitim, bir milletin geleceğini inşa eden en önemli unsurdur. Okullarımız, çocuklarımızın ilim ve irfanla yetiştiği, milli ve manevi değerlerle yoğrulduğu mukaddes mekânlardır. Ancak ne yazık ki, bazı yapıların eğitim kisvesi altında ideolojik propagandaya giriştiğini görüyoruz.

Eğitim-Sen, 10 Mart Pazartesi günü öğretmenlere "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği" adı altında bir ders işletme kararı aldığını duyurdu. Fakat burada gözden kaçırılmaması gereken çok önemli bir nokta var: Müfredatta yer almayan hiçbir konu derslerde işlenemez!

Bu noktada şu soruları sormak gerekiyor:

Hangi yetkiyle müfredata eklenmemiş bir dersi anlatma kararı alındı?

Velilere soruldu mu?

Çocukların yaş grupları ve pedagojik gereklilikler dikkate alındı mı?

Devletin belirlediği müfredatın dışına çıkarak ideolojik bir dayatmada bulunmak hangi eğitim anlayışına sığar?


Sorular çok net ama cevaplar muğlak!

LGBT Dayatmasını Kabul Etmiyoruz!

Burada amaçlanan sadece "eşitlik" kavramını anlatmak değildir. Asıl hedeflenen, LGBT propagandasını eğitim sistemi üzerinden normalleştirmektir. Batı'da uzun süredir çocuklara yönelik sürdürülen bu projeler artık açıkça gözler önüne serilmiştir. Çocuk yaşta cinsiyet değiştirme ameliyatlarının teşvik edilmesi, aile kavramının içinin boşaltılması ve toplumun ahlaki yapısının bozulması, bu ideolojik akımın en temel hedefleri arasındadır.

Şimdi aynı sürecin ülkemizde de sinsice uygulanmaya çalışıldığını görüyoruz. Ancak bilinmelidir ki, biz bu kirli oyunu bozacağız!

Bir kez daha ve en yüksek sesle haykırıyoruz:
Çocuklarımız üzerinden ideolojik mühendislik yapmanıza izin vermeyeceğiz!

Hukuki Dayanaklar ve Eğitimcilerin Görüşleri

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) mevzuatına göre, okullarda işlenecek konular, ilgili müfredat çerçevesinde belirlenir ve yetkili mercilerce onaylanmamış içerikler derslerde işlenemez. Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 2. maddesi, eğitimin temel amacının milli ve manevi değerlere bağlı bireyler yetiştirmek olduğunu vurgulamaktadır.

Ayrıca, 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 10. maddesi açıkça, "Eğitimde milli kültür, ahlak ve toplumsal değerlerin korunması esastır." der. Müfredat dışı herhangi bir konunun zorla dayatılması, eğitim sistemine ve hukuka aykırıdır.

Eğitim uzmanı Prof. Dr. A. K., konuyla ilgili şu açıklamada bulunuyor:
"Pedagoji bilimine göre, çocukların yaşlarına uygun olmayan cinsel kimlik ve yönelim tartışmaları, onların psikososyal gelişimini olumsuz etkileyebilir. Çocukları bu tür ideolojik tartışmaların içine çekmek, onların ruh sağlığı açısından ciddi tehlikeler barındırmaktadır."

Psikolog Dr. B. Y. ise uyarıyor:
"Cinsiyet ve kimlik konuları, çocukluk ve ergenlik döneminde doğal bir süreç içerisinde gelişir. Ancak dışarıdan yapılan yönlendirmeler ve dayatmalar, kimlik karmaşasına ve psikolojik travmalara yol açabilir. Bu nedenle bu tür konuların çocuklara pedagojik olmayan yöntemlerle sunulması sakıncalıdır."

Veliler, Çocuklarınıza Sahip Çıkın!

Eğer çocuğunuzun okulunda böyle bir dersin işlendiğini duyarsanız, mutlaka yetkililere bildirin. Unutmayın, çocuklarımız bize verilmiş en büyük emanettir ve onları her türlü zararlı akımdan korumak bizim asli vazifemizdir.

Ne yapmalıyız?

Okul yönetimlerinden ders içeriklerini öğrenin.

Veliler olarak bir araya gelip toplu dilekçeler hazırlayın.

Yetkili mercilere şikayette bulunun.

Hukuki yollara başvurun.

Çocuklarınıza, yaşlarına uygun bir şekilde bu tür konular hakkında bilinç kazandırın.


Bu mücadele, sadece çocuklarımız için değil, toplumumuzun geleceği içindir!

Susarsak, onların sesi daha da yükselir.
Durursak, onlar daha fazla yol alır.
Şimdi harekete geçme zamanı!

Biz sustukça onlar konuşacak, biz durdukça onlar ilerleyecek. Ama biz buradayız, susmayacağız ve çocuklarımızı bu ideolojik tuzaklara teslim etmeyeceğiz!

Çocuklarımız bizimdir, aile bizimdir, geleceğimiz bizimdir!

10 Mart 2025

Şeyda GÖKTEN