Geçenlerde bir arkadaşımla görüşüyordum. Benimle konuşuyor ama konuşmuyor, bana bakıyor ama bakmıyor gibiydi. “Hayırdır delikanlı?” dedim.

Geçenlerde bir arkadaşımla görüşüyordum.

Benimle konuşuyor ama konuşmuyor, bana bakıyor ama bakmıyor gibiydi.

“Hayırdır delikanlı?” dedim.

“Burada mısın değil misin?

Yoksa bedenin burada ama aklın ya da kalbin başka yerde mi?

Evet bedeni benimle beraberdi ama aklı başka yerdeydi.

Sanki kalabalıklar içinde kaybolmuş, etrafında birçok insan olmasına rağmen yapayalnız kalmış gibiydi.

Ruhu daralmış, aklı bulanmıştı.

Birazcık deşeledim.

Evleneli çok olmamıştı ama eşiyle ilişkilerinde problem yaşıyorlardı.

Bu da delikanlının tüm dengesini bozmuştu.

Bu dengesizlik işlerine de yansımıştı.

Ne yaşadıklarını, nasıl yaşadıklarını size söyleyemeyeceğim.

Sadece söylemek istediğim şey şu;

Bir ilişkide problem yaşayan insanların aklı genelde dağınık oluyor. Akıl bazen tatile çıkıyor, bazen ormanlık bir alanda yolunu kaybediyor.

Kimi zaman da sisli dumanlı tepelerde iki metre önünü göremiyor ve sahil-i selamete çıkmak yerine ıssız beldelerde karanlıklar içinde kayboluyor.

İlişkilerde hemen her evli çift problem yaşar. “Ben hiç problem yaşamadım,” diyen varsa kesinlikle yalan söylüyordur.

İlişkide problem yaşamış olmanız evet kötü bir şey.

Kesinlikle iyi bir şey değil.

Hara güre problemi çözmeye uğraşmanız da çok güzel bir şey.

Ancak unutmayın bir problemi çözmeye çalışmak veya çözmek her zaman ilişkiyi kurtarmıyor.

Zaten yaşadığınız her problemi de her zaman çözemezsiniz ve çözemeyeceksiniz.

Bir de problemler, çatışmalar sadece mutsuz evliliklerde yaşanmıyor.

Mutlu evliliklerde de birtakım problemler yaşanıyor.

Ve yaşanan bu problemlerin mutlu evliliklerde bile yüzde yetmişe yakın bir kısmı aslında çözülemiyor.

“Hocam ne diyorsun sen!” diye bağırdığınızı duyar gibiyim.

Evet yanlış duymadınız sevgili okuyucular.

Hemen her ilişkide problem olur. Hem mutsuz ilişkilerde hem de mutlu ilişkilerde bu kaçınılmazdır.

Mutlu ya da mutsuz bir beraberlik sürüyor olmanızın problemi çözmede elbette küçük de olsa bir etkisi vardır. Ama siz problemi çözmeye çalışmayın.

Yanlış duymadınız!

Problemlerinizi çözmeye çalışmayın. Sizler nefes aldığınız müddetçe, hayat devam ettiği müddetçe problemler bitmez ve bitmeyecek. Biri bitince bir diğeri mutlaka başlayacak.

Peki ne yapacağız hocam?

İlişkilerinizi güçlendirin!

Yemeyin içmeyin (lafın gelişi diyorum bunu, aç kalmayın sakın) ilişkilerinizi güçlendirmeye yatırım yapın.

“İyi de nasıl yapacağız bunu?” diye soruyorsunuz biliyorum.

İlk tavsiyem problemi çözmeye çalışmak yerine karşılaştığınız problemleri yönetmeye çalışmanız.

Önce sakin olun, sonra problemi tanımlayın. Net bir şekilde tüm sorunları ortaya koyun.

Sonra da bu probleme bakış açılarınızı görün.

Siz nereden bakıyorsunuz, eşiniz nereden bakıyor?

Siz bu probleme ne anlam yüklüyorsunuz, eşiniz ne anlam yüklüyor?

Problem ikiniz için de aynı yerden aynı şekilde ve aynı şiddette görünmeyecek elbette.

Peki hocam problemi ortaya koyduk. Tanımladık ve gördük. Ne yapacağız?

Sağlıklı bir ilişkinin temelinde karşınıza çıkan iyi veya kötü durumları doğru yönetmek vardır. Bunun için de ilk yapmanız gereken şey birbirinizi iyi tanımaktır.

Merdivenin ilk basamağı birbirinizi tanıma basamağıdır.

Birbirinizi gözlemleyin.

Neye nasıl tepkiler verdiğinizi görün.

Neyi ne kadar önemsediğinizi, neye ne kadar değer verdiğinizi, sizin için ve eşiniz için neyin ne kadar önemli ya da önemsiz olduğunu, birbirinizin beğenilerini, zevklerini, korkularını, kaygılarını öğrenin.

Hani bir yerde bir define aramak için ilk yapılacak şey o definenin bulunduğu yerin haritasını çıkarmaktır değil mi?

“Evet!” dediğinizi duyar gibiyim.

O halde birbirinizin define (sevgi) haritasını çıkarın.

Birbirinizi gözlemleyin. Bakmayın sadece, görün birbirinizi.

Haydi üşenmeyin alın elinize kâğıt kalemi oturun karşı karşıya ve konuşmaya başlayın.

Önce tanıyın birbirinizi. Birbirinize ait anıları, yaşanmış önemli olayları öğrenin.

Birbirinizin dünyasına dair zihinsel alanlar oluşturun.

Çiftler birbirleriyle ilişki kurmaya başladıklarında birbirlerini tanımak için temel atarlar ama zamanla bu temel zayıflar. Bilgi alışverişi azalır ve monoton bir birliktelik başlar.

Birtakım olaylar yaşandıkça ve bu olaylara verilen tepkiler görüldükçe periyodik olarak bu bilgiler yenilenmez ve tazelenmezse bu kurmaya çalıştıkları sevgi haritaları silinmeye başlar.

Aynı evin içinde yaşayan fakat birbirlerine dair yeterli bilgiye sahip olmayan çiftlerin güçlü bir ilişkiye sahip olması her geçen gün zorlaşır.

İmkânsız demiyorum ama zorlaşır. Her geçen gün birbirlerine yabancılaşırlar.

Onun için ara ara periyodik olarak olmasa da ara ara birbirinizle ilgili bilgilerinizi yenileyin.

İnsanlar her geçen gün yeni donanımlar kazanırlar. Yeni şeyler yaşarlar ve duyguları, tepkileri yenilenir.

Bir insanın beş yıl önceki beğenileri, ilgileri beş yıl sonra farklılaşabilir, değişebilir.

Hocam iyi diyorsun hoş diyorsun da biz bu sevgi haritasının çizgilerini nasıl belirginleştireceğiz.

Söyledim ya sevgili kardeşim az önce!

İlk yapacağınız şey birbirinizi tanımak olmalı.

Aldınız mı elinize kâğıt kalemi?

Haydi bakalım oturun karşı karşıya. Eşinizin gözlerinin ta içine bakın ve aşağıdaki soruları birbirinize sorun. Eşinizi ne kadar da az tanıdığınızı acı acı fark edeceksiniz:

Eşinizin en sevdiği yemek hangisidir?

Eşinizin umutlarından, dileklerinden, beklentilerinden ve hayallerinden iki tanesini söyleyin!

Eşinizin en güzel çocukluk anısı nedir?

Eşinizin en sevdiği çocukluk arkadaşı kimdir?

Eşinizin en sevdiği sakinleştirilme yöntemi nedir?

Eşinizin hayatındaki en önemli olaylar nelerdir?

Eşinizin en sevdiği film hangisidir?

Eşinizin en sevdiği tatlılar/yemekler hangileridir?

Eşinizin cep telefonu, kimlik numarası nedir?

Eşinizin en büyük korkusu nedir?

Eşiniz için en ideal iş ne olurdu?

Haydi bakalım en zor sorulardan biri daha geliyor.

İlk tanıştığınızda eşinizin üzerinde ne vardı?

Eşinizin hiç sevmediği ama ikinizin de tanıdığı kişi kimdir?

Eşinizin ayakkabı numarası nedir? Elbise bedeni kaçtır?

Eşiniz en çok ne tür hediyelerden hoşlanır?

Eşinizin en sevdiği müzik grubu veya müzik türü nedir?

Evet ne demiştik?

İyi ve güçlü bir ilişkiye sahip olmak için ilk yapacağınız şey eşinize dair her türlü bilgiyi öğrenmeye istekli ve hevesli olmak ve onu tanımak için zaman ayırmaktır.

Yapacağınız bu birbirinizi tanıma yatırımı, maldan mülkten ve elmastan altından daha önemlidir!

Vesselam!..

11 Haziran 2024

Dr. Mahmut AÇIL